ağlamadan anlatıyorum,
gözlerinde aynı parıltıyı yakalayamıyorum,
yine de sen aynı güleç yüzle dönüyorsun ışığa,
bense o gülüşü yakalayamıyorum,
yanı başında iken sana varamıyorum,
yetişemiyorum sesinin ulaştığı diplere bucaklara,
geçici bir his ise söyle, bilmeliyim,
paramparça olmayı yeğlerdim böylesi yekpare boşluğa,
geçici ise söyle, bileyim ne kadar kalmam gerektiğini hayatta,
öyleyse eğer, söyle bileyim, yine yaparım ben, gücüm yeter buna,
son raddeme kadar kalırım ayakta,
ben de dönerim aynı güleç yüzle ışığıma,
yalandan da olsa,
arkamı dönersem, bilemem ne bıraktığımı ardımda,
çünkü hala istiyorum ölmeyi gözlerinin ardına saklı sarnıçta,
ağlamadan anlatıyorum bunları sana,
ağlamayı yeğlerdim, kuru yüz, kuru kalabalık sözlerden bana kalan yalnızlığa,
öncesinde ağlamak istiyorum,
sonra anlatırım bunları sana.
teğet geçiyorum ağlak suratlarımı,
yaşanmışları tekrar yaşamanın iyi yanıdır bu,
iyi veya kötü,
bir daha hissetmem dediğin duyguların teğet geçer ve sen de bilirsin aslında ağlayacağını ve bir daha ağlamaman gerektiğini,
güleç suratları terk etmek demek,
ağlak ifadelere bürüneceğiz demek değildir,
eğer ağlamayacaksak ya da ağlayamayacaksak ne diye tekrar tekrar hortlar bu duygular,
ağlamayı teğet geçmek övünülecek bir şey midir ki?
güleç suratların yakınına bile varamıyorken,
yazılması gerekir mi tekrar ağlamadan ama ağlamayı teğet geçerken,
yoksa unutmaya her yaklaştığında ağlamayı hatırlamak mı gerekir,
bilmiyorum,
çünkü ağlak suratlarımı teğet geçiyorum.
varoluşumu hiçe saydığım zamanları da hatırlıyorum,
tabii o zamanlar ölümü teğet geçiyordum,
bir sana bu kadar yakın olabilmiştim, bir de ölüme,
çünkü bir ölümü bu kadar çok istemiştim bir de seni,
ben ölümü teğet geçmeyi seçip, seninle çarpışmayı istemiştim,
her şeyimle senin her şeyinde var olmak için,
ve ben şimdi yok olursam, sen her şeyinden bir şeyler kaybetmiş olmaz mısın?
şimdi senin kalbine çarpacak acı verici yanları karavana atmak iken amacım,
nerden kazandım bu oniki'den vurduğum yeteneği,
nerden elime geçti bu elimde olmayan acının okları, bilemem.
terkedilmişliği terk etmek gerek,
bunun için takınabileceğim bir ifadem yok,
bağdaştırdığım bir duygu bile yokken,
bir duyguya sarılmaya ihtiyaç duymaya çok erken,
ebediyen erken kalacak düşünceleri kovalamak için ise çok geç,
ölmek için hala vakit var,
yaşamak için ise tek bir an yok,
aşk var ama acımak yok,
kalp var ama hissetmek yok,
akıl var ama anlamak yok,
sahiden ben yokken sen nasıl sen olacaksın,
sen yokken ben nasıl ben olacağım,
işte bu yüzdendir, ve bir tek bundandır ağlamayı teğet geçmiyor oluşum,
sen olmasan da olur, ben olmasam da olur da,
biz olmadan nasıl olacak, bilemiyorum.
Kayıt Tarihi : 17.2.2022 10:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!