Uzaklardan seslenir bize
Korkularından kurtul der
Ruhunun ışıltılı sarayına dön der
Denizin hışırdayan güçlü sesi...
Gülümseyen yüzüyle kırlar
Açmış kollarını sevgiyle
Ona dönüşümüzü bekler
Yaşamdan uzak kalma
Evinden uzak kalma
Kalbinden uzak kalma der Manitu
Güneş tarlaların başağına
Başaklar kokusuna çağırır bizi
Ağaçlar gelinliğine çağırır
Yaşam özüne
Yeryüzünün yolcuları değil miyiz hepimiz
Barış ve aşk için şarkılar söylemeliyiz
Bir atın sırtına atlayıp bazen
Güneşin battığı yöne gitmeliyiz
Öylece...
Korkusuzca gitmeliyiz
Kendimize doğamıza dönmeliyiz
Yeryüzünün yolcuları değil miyiz hepimiz
Gün gelir yollar çeker bizi
Yollar uzun olur dağlarsa büyük
Aşılmaz zannedilir çoğu zaman
Haydi dönüş zamanı der ulu Manitu
Nehirleri takip etmeli
Nehirler bereketli ovalara
Denizlere götürür bizi der
Sulara bırakalım o zaman kendimizi
Yatağımız gibi nazik ve yumuşaktır yüzeyi
Sular yatağımız olsun
Sessizliğinden korkmalı bazen suların
Yönümüzü çevirdiysek nehirlere
Arkaya bakmaya gerek kalmamıştır
Uzaklarda bir taze gelin ağlar
Törelere kurban bir kız ağlar
Sessiz çığlığını basar
İçimizde bir yara sızlar
O zaman gökyüzünde bir bulut ağlar
Rengarenk çakıl taşları
Gün ışıyınca her sabah
Gidenlere ağıtlar yakar
Sonra evimiz çağırır bizi
Hava kararmadan
Sığınağımız olan evimize dönmeliyiz
Açmış kapılarını bizi bekler
Hiçbir yerde oyalanmadan
Mehtabın büyüsüne kanmadan
Çabucak dönmeliyiz o zaman
Sevgiliye döner gibi dönmeliyiz
Güneşi,sevgiliyi ve mehtabı
Yaşama sebebi gibi görmeliyiz
Hayat AKTAŞ
Şubat 2012
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta