Yaşam...yaşamak...yaşammımız...yaşamımız ...

Sevtap Gümüşay
28

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yaşam...yaşamak...yaşammımız...yaşamımızdakiler...

Ne kadarda içselleştirmişim bizi, ne kadarda büyükmüş içimdeki içiniz,şimdi binbir zorlukla,binbir acıyla da olsa böyle olmak zorunda bazılarınız için. bazen acısına gem vursamda yokluğunuzun,ardı arkası kesilmeyen sağnaklarla karşılaşsam da gerisi geriye çekilmek zorunda olduğumu biliyorum...

Gözlerimi kapatıp, geçmişe bakıyorumda ağzımdaki tadınız hiç yok olmamış,kahkalarınızı hala duyar gibi,göz yaşlarınaysa dokunsam silivercekmişim gibi geliyo ama sadece sevginiz silikleşmiş,suçlusu sorumlusu kim diye soruyorum yeri geliyo ama bunu cevabını üstüne almak isteyen yok gibi, otada kalıyor, içten içten kemiriyor cevabı olmayan bu soru bazen acı acı feryat ediyor sizsizniz sorumlusu ey bakın siz ama umursamıyoruz,görmüyo duymuyo ve hatta bilmiyoruz yani klasik üç maymunu oynuyoruz herzamanki gibi...

Baside indirgedik biz “bizi” herkesin imrendiği bu özelliği biz basitleştirdik sıradanlaştık ve sıradanlaştırdık gece ayazlarında bükülmüş dudakalrdan büklüm büklüm olmuş sözlerle acıttık canımızı ve devam etmeye gözü kapalı gidiyoruz.

Dostluk erdemdir sizin dostluğunuz en büyük erdemdi ama bazen acılar ve yapılan haksızlıklar öyle zorlar ki insanı bunu bağıra çağıra haykıra haykıra hatta dağa taşa anlatmak istersin ama bunu herkez kabul etmiş gibi aldırış etmeden sizin sesinizi duymadan feryatlarınıza cevap vermeden çeker gider yanınızdan umursamazlığı yaşarsın....

Hayatımda adınızın yankısı kulağımdan hiç silinmiyecek
Hepinizden hatıra kalıcak bi anım var hepinizin hafızamda ve yüreğimde yerleri var ve hep öyle kalacak herne olmuş herne yaşanmışsa yaşanmış veya yaşanamamış...
Hayatımın baş kahramanları hayatımız ömür tiyatrosundaki tiplelemeleriyle ünlü oyucuları hepinizin rolü kendine has ve özeldi hepinizin ömür tiyatrosundaki başarılarından dolayı ayakta alkışlıyor sizlere minnet borcumu bir kez daha hatırlıyorum...ömür tiyatrosundaki yeriniz hiç değişmiyecek hep en ana oyuncular siz olucaksınız figüranalar gelip gidecek yanınızdan kiminiz kırılacak ama hiç lüzumu yok emin olunuz hepinizin o tiyatro sahnesindeki yerleri belli çünkü...
Şimdi tarifsiz acılara meydan okumaya çalışıyor yüreğim bindir iğne saplanır gibi oluyor içimdeki mumlarınız sanki bir bir sönecek gibi oluyor ellerim yanana kadar korumaya çalışıyorum ama kiminizin alevine gücüm yetmiyor sönmek ister gibi davranıyor bazıları...
Belki... ah şu belkiler kadar azamet veren söz yok içime...birzmanlar içime hacimler açarak çağlayanlar oluşturanları belkilerle konuşmak duyumsuzlaştırıyor sanki...
Sanki bir rüyaydı hepsi sesine ve ahengine kapılmışız gibi şimdi ses ve aheng bozuldukça rüyada bitmeye başlıyor gibi yani görkemli bir anda birden sönükleşiyor herşey sanki...
Bazı sorulara cevap bulamıyorum artık bu gereklimi onuda bilmiyorum! sanki sorsam artık verilen cevabın beni tatmin edememesinden korkuyorum sanırım...eskiden olduğu gibi olmamasından korkuyorum heralde anlatılanların masal veya efsana gibi gelmesinden korkuyorum...korkularıma çözümler üretiyorum yetersiz geliyor.

Bizler, inandıklarımız uğruna muhteşem hatalar da yapabilirdik kızmamalıydık darılmamalıydık birbirimize eğer dediğimiz gibi inanılmaz bir bağ olsaydı aramızda yada olan o muhteşem bağı biz kendimiz sönükleştirdik yaptıklarımızla.Bişeylerin peşindeyim bu arlar bazen tanımsız bıraktığım bişeylerin düşüncelerimizi değiştiren bağımızı silikleiltiren korkutan huzurlu uykularımı bozan mutluluğumu bölen bişerin peşindeyim...korkularımdan cesaret alıyorum artık pervasızca ve yine sanki ben cesaret veriyorum mücadeleye, bir sır gibi saklıyor herşeyi. sanki aramızdaki o kötü misafirliği bitince, yani herşeyi alıp götürmeyi başarınca, geri dönecek o birşey kendi çağına,yaşamımıza hüzün bırakacak geride kırıklar dökükler kalıcak gönüllerde akıllarda kocaman soru işaretleriyle bırakıp dönecek işte çağına lanet olası şey ve tabi geri dönmeye cesaret edene kadar....
Ve şimdi kanayan gözlerle çevrili çevremizde fırtınayla toz olmuz hatıralar içinde ellerimiz kanayana kadar anı arıyoruz çevremizde ideallerimizi yeminlerimizi sözlerimizi ve en önemlisi kaybettiğimiz kendimizi ve birbirimizi ararken buluyoruz..ayakta durmak zorunda olduğumunuz hatırlıyoruz ve tekrar huzurlu yaşayabileceğimiz bir hayat planı çiziyoruz kendimize bu sefer herşeyi daha kolaya indirgemiz aşırılıktan kaçılmış ölçülü kritersiz bir maceraya aday bi kahraman gibi şimdi bakıyoruz yeni yaşamlara eski yaşamlardan bir anı arar gibi....

Sevtap Gümüşay
Kayıt Tarihi : 1.6.2011 20:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sevtap Gümüşay