Kırılgan yüreklerimiz acıları göğüsleyemeyecek kadar yaralıydı...
Yaşamın her aşamasında,
verdiğimiz savaşların bize bıraktığı tortularıydı hüzünler.
Yılların silemediği acı anılar bizi yıpratırken,
güçlü görünmeye çalışıyorduk,
''dosta düşmana karşı'' düşüncesiyle.
Her zorluğa direniyorduk var gücümüzle,
ayakta kalabilme adına.
Hazmedemediğimiz o kadar çok haksızlıklar yapıldı,
ki yaşam öykümüze,
bize en ağır geleni,
sevdiğimiz ve değer verdiğimiz,
kişiler tarafından yapılıyor olmasıydı.
Derin yaraların açılmasına sebebiyet veriyordu,
kalleşçe sırttan vurulmalar.
Sanki bir kâbus gibiydi geçmişte yaşananlar.
Hatırladıkça,
üzerimize üzerimize gelir,
odalarımızın soğuk duvarları.
Bir anda umutsuzluğa kapılır,
sanki hiç sabah olmayacak,
pençeremize güneş doğmayacak,
korkuları sarar yüreğimizi,
zift gibi çöker ruhumuza karanlık geceler...
Nefesim daralıyor düşündükçe gittiğin günü,
oysa sen hatırlamıyorsundur belki de beni.
Baharlar geçti,
hazanlar kaldı içimde sevgili.
Hiç güvenme sakın aldığın nefese,
bir gün seni de terkeder en sevdiğin en güvendiğin,
gösterir ölümün soğuk yüzünü
''canımdan öte'' dediğin.
Şu sözlerimi unutma ey sevgili,
bu dünyanın gidişatı,
bir gün senin de şaşırtır feleğini,
şeytan gibi çarpar,
en mutlu anında yüreğini.
21 Aralık 2014
Halide KöksalKayıt Tarihi : 14.3.2018 00:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!