Yaşam Olan Şiiri - Tuba Gürdere

Tuba Gürdere
1124

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Yaşam Olan

Baktığın anda saniyelere bölünür tüm duygular.
Oysa sonsuzca yaşayacak bir duyuştur insan.
Sevgidir yarınlara ileten.
Yaşama sarılmak kendine varmaktır.
Kendine vardığında sarılırsın tüm duyduklarına.
Ve en masum an daima yaşanır içinden.

Gözlerimizedir daima tüm sözlerimiz.
Orada bir sen var duyduğun.
Gözlerimizedir tüm sözlerimiz.
Bakış açısındadır duyulan.
Gözlerimizedir daima tüm sözlerimiz.
Anlatılmaz ulaşılır.
Bakışımızla sarılırız tüm duyduklarımıza.
Duymak başka bir derinlik.
O derinlikte kendini dinlersin.
Ulaştığında, gerçek bir dokunuş olur duydukların.
Kelimeler bizi içlerinden yansıtır.
Kelime oluruz bazen, anlam katarız içimizden.
Ulaşmakla yaşarsın anlatmayı sözsüz.
Herşey sensin mutluluk ve hüzün.
Ve bir o kadar yaşanılan gördüğün içinden.
İçten bir masumiyetle düşüncesiz dağılır hüzün.
Hangi duygu belirirse tek gerçek an olur yansıyan.
Duyduğunda dinler gibi,gördüğünde düşünen.
Ve düşüncenin içinden daima varolan biz.
Dokunduğunda aşk,düşündüğünde sen.
Düşündüğünde en yakın.
En yakının içinden ulaşılan başka bir duyuş kalbine dokunduğun.
İşte orada varoluyorsun.

Düşünceyle büyür her insan.
Ve düşünce ne ise daima odur varolan.
Düşüncelerin henüz açmamış bir çiçek gibi sadeliğe açılan.
Düşünceyle varolan, düşünceyi saran, düşünceye sarılan.
Sonsuzluktan esen bir rüzgar gibi savrulduğun bir varoluş.
Ne zaman en derininde olsan düşüncenin duyarsın en çiğ taneyi.
En derinini kendi iç denizlerinin.
Bilirsin ki sen;
Ruhunda akıp gelmek isteyen düşünceler dışında hiçbirşeye sahip değilsin.
Bilirsin ki sen;
Daima kalbine ve sevgiye aitsin.

Düşüncelerimizle varız ve sözler düşüncelere geçit.
Düşüncelerimizi anlatabilmek istediğimiz sadece gözlerimizdir.
Belkide buyüzden tüm suskunluğumuz.
Suskunluğun gerçek sesi bir yaşamsa,
En derin suskunluğa adarız sesimizi.
Ses olabilmek içindir en derin iç ses.
Susarsın ses olan herşeye.
En derin bakıştır duyuşun.
Yaşamın içinden bir parça olmakla,
Susarak duyumsarsın en gerçekliğin izlerini.
Doğadan izlersin sessizce bakışın daima içine yansır.
Sessizliğin sesinde bir parça kendi iç sesindir dağılır.
Bazen yaşam düşünce, bazen düşünceyi izlemektir.
İzlediğin değil bazen, izlediğinde hissettiğindir.
İzlenen bir akıştır yaşam belki öncesiz kalpten duyulan.
Duyduklarına aydınlık bakıştır içine yansıyan.

Varmak kendine, kendi varlığından ötedir.
Varolmak en son nokta.
Varetmek ise bir noktayı kelimesiz sonsuzlaştırabilmektir.
Herşey bir bütün ve herşey yarım gibi görünen.
Herşey bir yaşam, yaşama kalbimizle biz bütünlenen.
Yüreğimizle bir duyuş, kalbimizle görebildiklerimizdir.
Gözlerin daima gördüğün gerçeklerin rehberidir.
Susarsın bazen gördüklerine, gerçekleri dinlersin.
Sözlerin olur gördüklerin.
Gördüklerin en gerçek düşünceler.
Bakarsın daima en gerçekliğe, bin söz eder gerçekliğin.
Bakarsan da bir an boşluğa, görebildiğindir sesin.

Kelimeleri yürekten okumanın ayrıcalığını yaşarken,
gözlerine sus derken
Yüreğinin anlattıklarını görmekten mutluluk duyarsın.
Yüreğin anlattıkça, gözlerin dinler.
İçinden çok sesli bakış olursun.
Baktığın kelimeler yüreğine en yakın zaman olur.
Çok sesli bakarsın çünkü;
Gözlerin susar, yüreğinle duyumsarsın.
Yakınlık, sonsuzluğun hecesi bir an içinden varoluş.
Sonsuzca nefesini aynı anda hissederken,
Yakınlık, yoklukla buluşmak olur.
Varlığımıza başka dokunmak,
Düşünceyi yansıtmak ulaştığımız zamandır.
Sınırsızlığımızla varız daima biz bize düşüncenin içinden.
Bir yanımız özgür, diğer yanımız tutsak.
Özgür yanımız tutsaklıkla bütünleştiği an özduyuş yansır.
Gerçek özgürlük hayattan yansıyandır yaşama.
Gerçek özgürlük ruhun kendinle buluşmasıdır.
Yaşayış değil, yaşanacaktır.
Çünkü yaşanabilirlilik olabildiğinde ancak yaşayış olur o.
Yaşanabilirliğe ise ancak yaşayabilen ulaşır.
Ve yaşam olan o kudretin içinden.
Hiçbir değer sonradan varolamaz.
Değer daima değeriyle varolandır.
Öyleyse yaşayışlara susmak, yaşanacakları oluşturmaktır.
Tıpkı bir sanatın resmedilmesi gibi.
Bir bakış açısından yansıyacak özüne kalbin.
Gördüğün sonrası ise görselliğindir.
Kendi içini görebildiklerinden öte.
Özgürlük gözlerinde saklı görüştür görülen.
Kendinden yaşama yansıyan,
yalnızca kalpten duyulan gibi.
İşte orada okyanus olabilmek;
Kendi kıyına varabilmektir hayat.
Kendi öz duyuşuna bakışındır;
Yansıyan ve yansıtılan sanat.
Anlatılmaz gerçek özgürlük,
Yaşayanda özgür değildir çoğu kez.
Özgürlük kendinden vazgeçiştir.
Bilir ki yaşamda bir geçiştir.
Bazen en özel değere geçittir benlik.
Bazen en özel değerlerden kendine geçiştir benlik.
Özgür olabildiğimiz,
Sevebildiğimiz ve yürekten duyabildiğimiz kadar hayata varız.

En büyük ilim kendini okuyabilmektir.
Kalbinin hecelerinde süzülen bir ışıktır duyabildiklerin.
Aydınlandığında içine beliren bir iz.
Sonsuz gerçeklik yansır.
Kalbin ilimi, iklimsiz bir mevsimdir.
Kalem içinden daima öz duyuşu solur.
Bilinir ki kalpten yaşanır ve sevgi d/okunur duyuştur.
Aşkı yazmak kalem olabilmektir.
Düşüncenin özü olmadan kalem sözleri zamansız tüketir.

Varlığımız en büyük gerçekse yaşama,
Yürekten duyulan yokluktur bizi varlığa gerçekleştiren.
Herşey biraz bir, her zaman biraz aynı an.
Yansıyan bir tek bakışımız başka.
Çünkü bakış açısındadır zaman, mekan ve insan.
Asıl değer insanın kendisidir.
Zaman yalnızca değere değer katar.
Ve bir değer katacaksa zaman,
İnsan mutlaka ona ulaşandır.

Gökgürültüsü dilemedikçe; tek bir yaş akmaz.
Bazen duymak, başka duyuş olabilirken,
En derinden duyumsamaktır.
Bazen kitap yaprağı gibi tek ve okunulmaz.
Yaprak dokunulur içine.
Bir ses bakış olabilir ve içindeki sesler susabilir dinlerken sen.
Kelimeler yetersiz kalır yazamaz bir yaşamı bazen.
İçinden tek bir gözyaşının duyumsadığı kadar.
Belki de dile geldiği için gözyaşı, içimizden hayat gibi akıyor kelimeler.


Yağmur gibi düşünce yağar içine bazen.
Düşüncenin savrulması gibidir zaman.
Savrulmak zamanın kendisidir düşündüğün ana yansıyan.
Herşeyin en gerçekliğini yaşamaktır o.
Kendi gerçekliğinin varoluşu.
Düşüncedir bir yaşam.
Düşüncenin gerçekliğidir yaşamı senin içinden gerçekleştiren.
Yaşam düşünce, biz içinde en gerçek olan.
Yaşamı duyumsadıkça içimizden gerçekleştiren.
Zaman ise yansıma düşüncenin tek anı.
Ve içinden gerçekleşecek en güzel düştür kurulan.
Anın dışında hep biryerlerde varolan özümüz var gibi hayata akan.
Yaşam kendimiz olmaktır.
Kendimiz olmak ise yaşamın kendisi.
Öyleyse en gerçektir sonsuz duyuşun.
Gerçekliğe dokunduğunda henüz kendine gerçekleşmemiştir insan.
Hissedersin ki gerçeklik en derin bakış açısı.
Görebilmek belki düşüncede ama en gerçek.
Ve varoluşun özüne erebilmek.
Düşünce, derin düşünceye daima yansır.
Gözlerin temizse,gördüklerin seni kirletmez.
Sonsuzluğun el değmemiş bakışlarında arınırsın.
Sevgi görebildiğin kadar değil,
kalbinden duyabileceğin kadar var.
En büyük iklimler gözlerinde saklıdır.
Gözlerinden ulaşacağın gibi şimdi tüm zamanlara sığamayışın.
Gözlerimize, bakamayacak kadar uzak olsakta,
ancak gözyaşına d/okunacağımız kadar yakınızdır.

Bir görüştür yaşamak.
Süzüldüğünde gördüklerinin karışımından,
söz olur dönüşün savrulduğun ana.
Yaşamak alır varlığını.
Varlığından öte vardığın olur yaşamak.
Bakışından dönersin gördüğün anlara.
Yüreğini büyütür zaman.
Okyanusun en ortasında başka bir aşka derinlik.
Sonsuz derinlikten kendi içine akarsın aşkla.
Derin sessizliklerin içindedir en derin sesler.
Olmasaydı iç sesimiz, vururmuydu hiç kıyıya sözlerimiz.
Derinlik ki hep o aynı şiir.

Sessizliğin içinde büyür sevgi kalbimizde ki sesten.
Gözyaşının sesini duyduğunda gülümsersin sessizce.
Bir derin rüzgarın geçtiği yerde şimdi içinde tenin.
Dışında bir eser ki sesin ruhunda serindir.
İçinden, bilmediğin bir yerde yaprak düşer.
İçindedir gözyaşın sürüklenir onunla gider.
Birimiz savrulur, birdir söz.
Duyan yaprakların içinden duyurandır yaşam.
Hiç bitmeyecek sözlerin içinden öz olabilmek mevsimdir içimizde.

Kiminin yüzünden geçersin, kiminin kalbinden.
Esebileceğin kadar kalplerle sonsuz buluşurken,
İçin ürperdiğinde,
Düşüncenin üşüdüğü yerde,
Bil ki serin sularda ruhun arınır.
Sesin, aşka derinlemesine sustuğunda,
sessizliğinden ses olup aşka akar.
Ses olduğunda akıntıya,
başka bir iç ses olur suskunluğun.
Asıl sesler derinliklerdedir bilirsin.
Buyüzden tüm suskunluğun,
Buyüzden aşkla savruluşun.
Gözyaşı tek bir düşünceye akar.
Düşünce ise sonsuzca akandır herşeye.
Düşünce ile tek bir gözyaşına dokunmak;
Bin kez ağlamak kadar ıslanmaktır ama gülümseyerek.

Sözlerimizin özlerinde daima varız.
Sözün anlamı olmak, özümüzü anlamaktır içimizden duyulan.
Söz yaşamaktır.
Söz yaşarken,sözsüz özüne varmaktır anladıkça.
Derinleşir duyulan.
Duyabildikçe anlaşılmayan bir dilde susabilmektir ki
sözsüz en anlamlı duadır içinden.
Öyle olmalı ki yaşamak;
Derinden duyabildiğin en anlamlı duyuş olmalı özün.
Sözün bütünlenen olmalı öz duyuşunun içinden.
Gölgen bazen senden uzak,
Ulaşmış tüm ışıklara gibi yansır.
Ayrı vücuda girer gibi, henüz sana ait bir yaşam.
Tozları duyumsarsın başka ayak sesi yüreğinden çıkıp dağılan.
Sensiz mekanlara gibi salınır.
Bedenlerin özgürlüğünden söz edercesine kalıplaşmış bedenlerle yaşayanlar düşüncelerinde daima tutsaktır.

Sonsuz gözyaşında kalabilmenin hiçbir kelimesi yoktur.
Ya dokun gözyaşına yada sonsuz yağsın yağmur.
Der gibi şiirde;
Şimdi zaman yağmurlarca karışmak yaşama.
Ancak gözyaşı olmadan, ruhunla ıslanır gibi derinden.
Gözyaşı özüne aittir buyüzden içimize akıtırız.
Sonsuz düşüncenin duyuşuna sarılır,
Dağılır gibi düşüncelerden.

Ayrı düştük hep birbirimize yağmur tanesi gibi yeryüzünde.
Düşünceye sarılmak varolmak oysa.
Yaşamın içimize sarılabilmesi kadar gerçek.
Ve o ayrılıklar ki;
Özünden ayrı kaldıkça,sözlere öz katmak.
Bazen çoğalmak tek taneden bin taneye.
Bazen savrulmak,savrulduğun yerde varolmak...
Varolmaya , öz varoluş yaşam katmak.
Ayrıldıkça yaşam olmak içinden.
Ve bazen o ayrılıklar ki;
Düşünceden ayrılmak, ayrılan düşünceden ayrışmak, fikirlere ayrılmak.
Ayrılan fikirlerden düşünce ayırmak, ayırdıkça,ayrıldıkça hep aykırı düşmek.
Oysa bir bütündür tek bir damlanın dahi varoluşu.
Özüdür her oluşumdan yansıyan.
Ve o yollar ki;
Varlığını alarak çıkarsın yola.
Yol yokluktan tek bir kelime az uzaklıktır.
Ulaşmak kelimesiz yoldur duyulan aşka.
Aşkta aşk için çıkarsın yaşam yoluna.
Yola yol olup, düşersin kalbinin bin yoluna.
İnsan kendinden uzaklaştığında yakınlaşır hayata.
Yakınlaştıkça yaşama kendine varır.
Sevgi ulaşılabilecek en büyük değer.
Ve yüreğin yollarına ulaşmak varolmaktır.
Hayattan kendine yaşam olarak yansır varolan.
Yaşamak belki bir an içindir.
Ancak hiçte zor değil yaşam olmak.
İnsan en başta yazıdır yaşama.
İçinden bir anlam, kendinden en özel duyuş.
Kendi ilminin derinliğine ulaştığındır.
Yol geçiştir, yol geçilir, yollar aşınır, aşılır.
Yolcu ise geçicidir.
Sevginin birliğinden kalıcı kendine sonsuz varıştır.
Yol yordam bilmez bazen zaman.
Bazen zaman yoluna yol olandır.
Yoldaş bazen en yakın.
Bazen en yakından en uzak.
Seslensen sesini duyuramadığındır.
Tutulan yol aynı, menzil aynı, her varışta aynılıkta yol ayrımı.
İnsan sonsuz bir yoldur.
Yollar yürünür yürümeli yol alan.
Düşünceye yol alan düşüncenin yolu olur.
Düşüncenin içinden ulaşmak kendine,
Yaşamın içinden vardığın değil,
Öz varlığın zirvesidir.

Bir yol mutlaka var ulaşılacak.
Özün sözünden önce bir mekansa özüne.
Ve yollar, hangi çıkmaz sokakların isyanıdır bazen geçilen.
Zaman elbet ulaştıran.
Dar görüşlerden büyüyen düşünce ovaları.
Düşüncenin en gerçekliğinden izlenen.
Düşüncenin ovalarında bakışından önce geçilen izler.
Ayak izleri düşüncesiz izlenen.
Düşünceyle biranda filizlenen çiçekler.
Bir adım daha atsan, belki adımından önce adın yürüyecek.
Gelen sensen eğer, adımsız, ıssız bir adın.
Adımından önce ardından gelen.
Hayat derin gözyaşı gibi sonsuza akan nehirler boyu bazen nereye ulaşacağını bilmeden tamamen ıslanmak.
Hiç susar mı çağlayan çağıldayan ses?
Duydukça, duyumsadıkça yaşadığın kalbinden.
Gözyaşı ve ürperti bir dokunuş.
Gerçeklik hep sen, hep biz.
Bütünlenmeye gibi yaşam olan.
Yağmur yağmalı ıslanmalı herşey kelimelerimiz hariç.
Yürekten bakabileceğimiz yöne akarız daima.
Ve kendi içimizden akış olacak kadar yaşama.

Tuba Gürdere
Kayıt Tarihi : 1.4.2012 04:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tuba Gürdere