Eksiklik hissederek, hep bir sonraki olayda mutlaka bir huzur bulacağımızı
ümit ederek, koşuşturduk durduk ama doyumsuzluğumuza da birtürlü çözüm bulamadık doğrusu..Kader filmimizi biz seçiyoruz ve yükünü de taşıyoruz üzerimizde..Bakalım daha nereye kadar can dost..Aklımız, bedenin bu arzularına hele bir bir yüz çevirse, belki arzusuz ve korkusuz ve de beklentisiz yaşayıp gideceğiz iç dünyamıza doğru.Kendimizi bulunca da, şu an'a kadar sahip olduklarımızın bir hükmü kalmayabilir sanırım, o zaman..Ahh bir kendimiz olabilsek, işte o an bütün dünya biz olacağız; bütün dünya da
bizim olacak kim bilir..Hadi bir olalım, çocuklar gibi bu hayatla körebe oynayalım.Bu oyunculuk oyununda kazanan ve kaybeden yok ki, oynadığımız bu oyunda ister ebe, isterse bir oyuncu sobelesin, hepsi aynı kapıya çıkıyor sonunda.Aldığımız o zevk, mutluluk dünyalara bedeldi...Hani o çocukluk dünyamız nerde şimdi.Bir masaldı demek..Büyüyoruz birçok şeyimizle ama maalesef çocuklar kadar bu oyunu oynamaktan aciziz bugün,
birçoğumuz..Kader mi utansın bundan, yoksa biz mi, gerçekten cevabını bile öğrenmekten vazgeçtim bugün artık? ! ..Hayat ne çabuk harcadım seni derken bir de bakmışık bitip tükenen biz olmuşuk meğer..Yaşam inanın çok kısa ama genişletmek elimizde...
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman