Pusulasını şaşırmış bir rüzgâr koptu birden
Esiyorken bize doğru sıcaklığını hissettik
Zaman durdu o vakit içimiz ısınarak
Bakışındaki günaha davet ederek beni
Anlamını şaşırmış bir cümle gibi geldi
Kaynağından kopup gelen dalga gibi
Yabancılıkta gözüme aşina gibi geldi
Kaçak bir çay kokusu sarar gibi
İlk zindan gecesinin sessizliğinde
Yanı başındaki duvarla konuşur gibi
Yalnızlığın kalıntılarının arasından yükselerek
Duvarlarımı delen bir güneş doğuyordu
Diclenin başına bağladığı kanlı mendil gibi
Yatağını çevreleyen taşlara vurur gibi başını
Kara tren misali raylarını aşındırmaya mahkûm
Beni güneşe hasret bırakan sevgilim
Alın teninin düştüğü yerde yasaklı sevdam
İnanışları yitik bir kalp tedirginliğinde
Doğranır ayakucuna yasaklı sevdam
Hoşça kal zindanda güneşe hasret yasaklı sevdam
Kayıt Tarihi : 3.10.2008 11:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!