düşünüyorum da
anneler babalar da
kaç kaçamaklar da
birbirlerinden saklı
kim suçlu haklı
tecavüz farklı
kardeş bildiğmiz biri
yıllarca yediğimizi yedi
kapkacaklarımızı babaocağımız dipledi
ser verip sır vermedi
bir anne kaçamak yapmış(mı acaba)
babamızın temasını tecavuz saymış
her temasta dostuyla(mı) yatmış...
bir makalede okudum silah yay okmuş
afika kabilelerinin birinde zina yokmuş
onlar için önemli olan ırk soy sopmuş
....lere bakıyorum da
haykırıyorum da
söylüyorum da
annen tecavüz edilmemiş
o'belkim kaçamak yapmış
öz babanı hep kandırmış
zina yapmış zina
o' çok oğul zeda
doğurmuş baş bela
babandan sır gibi saklamış
oğulu sıvazlar dostu anarmış
o' o anı hep zevklerinde saklamış
...baş bela yapmış
sana kardeş yapmış
kandaş değil karındaşmış
maalesef böyleleri halen bize karındaş
BAŞMIŞ! ! ! ! !
belki de
olası da
Haktan bize revaymış
08.08.08
Kayıt Tarihi : 10.8.2008 12:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acil bir iş için 58.bulvar(istannbul -Z.burnu) dayım. Arkadaşım mecit'den bir telefon geldi. -Kardeş merhaba. *mehaba kardeş. -kardeş A.kerim dayın misafirim,seni istiyor. * Hangi dayım a.kerim? -Kaç A.kerim dayın var? *-Çok -A.kerim mala emo dir. *Anladım.Yalnız şuan bıulvaradayım. Ayrıca çok yorgunum.Vakit bulursam akşam uğrarım.Tamam mı kardeş. ... Akşam eve geldiğimde küçük kızım ayşe meryemin iynesi varmış.Saat 22'10 da vuruması gerekiyordu.Kızımıla ilgilendim. Mecit kardeşlere gitmedim. ... Sabah saat 09_00da (cumartesi günü) kapı zili çalındı.Gelenler A.kerim dayı ve mecit kardeşlerdi. Kapı açılır açılmaz a.kerim dayıdan bağırmalar, azarlamalar işittim.Tahminimce apartmandaki tüm kapılar açıldı.Acaba kavga mı var.. diye açmış olmalılar... Abdülkerim dayı; annemin amcaoğlu,bu yüzden ona 'dayı' diye hitap ederiz. Ben bu dayımı ünlü sovmen cem yılmaz'a (Gobaçov’) a benzetirim.Cem Yılmaz ve Gobacov şıp,demiş; kerim dayı burunlarından düşmüş... Yalnız bir farkla, a.kerim dayı çok çok badireler atlatmış.Bu yüzden ona dayı bana' kafanı bana sat' derim.O da' valla kusura bakma,kafam benimle mezara girecak. Satmaya niyetim yok'der. ... Merdivenlerden çıkarken bir baktım ki topal- aksak yürüyor.Kapıdan içeri girer girmez hanıma seslendi.Hanımda onun akrabası sayılır) yeğenim sen olmasaydın bu adam bu dünyada eşsiz kalırdı.Nasıl olur da sen bu adamla baş ediyorsun...' ... İçeri buyurduk kanepeye uzandı,bir iki yastığı ona destek yaptık.Belfıtığından ameliyat olmuştu.Hiç kimseye haber ver- meden yalnız başına hastaneye yatmış. ... A.kerim dayı yine köyden(memleketten) akrabadn-abdan sudan konuşmaya başladı. Bana verip veriştirdi. En son bir konu üzerine bir hikaye anlat- maya başladı... Lütfen birlikte dinleyelim... Silo! (Ben) Sen adam olamazsın! Dur sana bir hikaye anlatayım da ne kadar haklı olduğumu görürsün. ... Tanınmış bir bey varmış.Bu beyin altı(6) oğlu varmış.BeY,hastalanıyor ve ölüm döeşğinde ağır hasta,son nefesini vermek üzereykem,vasiyet veraset için oğullarını çağırıyor. Oğullarına; sizden beşi(5) varis kılıyorum, birinizi verasetimde-mirasımdan çıkarıyorum mahrum bırakıyorum.Çünkü sizden biri benim oğlum değil.Benden olmayan kişi benim mira sımdan mahrumdur.Onu siz kendi aranızda tanıyın ve mahrum bırakın... Az zaman sonra bey-baba vefat eder. Çocukları miras için uğraşırlar.Lakin babalarının vasiyetini de getirmek mecburiyetindeler Çare aramaya başlıyorlar.Ama çare bulamıyorlar. Babadan olmayan oğul kim? Sorusu akıllarını zihinlerini meşgul ediyor. Altısı başbaşa oturup bir çıkış yolu,bir çare aramaya koyuluyorlar. En son baba dostu gayri müslim ve başka köy- ilçe-ilde ikamet eden amcalarına danışma fikri geliyor.Har altı çocuk hemfikir olup, doğruca baba dostunun köy yolunu tutuyorlar. ... Az zaman,uz zamandan sonar baba dostu diyarına varıyorlar. Baba dostu bir hırıstiyanmış-gayri mülim miş. Baba dostu bir bakar ki altı kişilik bir grup evlerine doğru geliyorlar.Onları hemen tanıyor ve eve buyur ediyor.Fakat hangisin baş olduğunu bilmiyor. Ayrı odaya geçip yeğenlerini tek tek çağırıyor Her çağırdığı kişiye,'oğlum hanginiz baş..' Her giren ' amca başkan -lider benin' der. Amaca,'kendi kendine bunlar kof insanlar.Baş lider çıkmaz.'der ve hanımın odasına girer. Hanımına' hanım kasaba git altı kil0 kemikli et al.Fırana da uğra altı bayat ekmek al.Markete-bakkala da uğra altı kilo bulgur bilavlık al. Eti kazanda kaynat.Etler kemikten ayrılıncaya değin kaynat.Kemikleri ayrı eti ayrı koy.Pilavı az pişir ve kemiklerle sofraya bayat ekmekle misafilerime (yeğenlerime) ikram et. Ama lütfen dediklerimi birebir yap' Hanım tamam bey,Senin söylediklerin bizim için emirdir. -Söyledikleriniz tıpa tıp yerine getiririm' ... Yemek vakti geldiğinde hanım beyin söylediklerini yerine getirir. sofra hazırlanır ve altıkardeşler yemeğe çağrılır-buyrulur.Karınları zil çalıyor,sabahtan beri yol yürümüşler,yorgun ve açlar.Altı kerdeş aç kurtlar gibi sofraya üşüşürler,yalnız yanılmışlar Umduklarını bulmamışlar,kemiklerde et yok,pilav pişmemiş,ekmek bayat. Aç karınla sofradankalkarlar.Alelacele baba dostu amcalarından izin isteyip, köye dönmeye karar verirler.Amacalarının elini sıkıp ayrılırlar. Epey mesafe yürümüşledi ki,içlerinden biri kardeşlerini,seslenerek,”kardeşlerim ütfen az durun ve beni dinleyin. Sizlere bir soru socacağım,soracağım soruya doğru cevap verin. Birinci sorum; bu baba dostu dün size neyi sordu? Herbeşi birden; _sizin başınız kim diye sordu -Peki siz necvap verdiniz? -Ben başım dedik. -Anlaşıldı,demek bizi anlamış ve yemekte de anlaşılacağı gibi bizi köpek yerine koymuş. Sevgili kardeşler geri dönelim,baba dostumuz gerçek dosttur.Kendimize bir baş yapalım ve yeniden huzuruna çıkalım,çıkalım ki babamızın vasiyeti yerine gelsin. Her altı kardeşten geri kalan besi bu düşünceyi ortaya koyan-atan kişiyi baş yaparak tekar baba dostu köyün yolunu tutarlar.Başkan en önde atı sölenmiş,beşkardeşten her biri ayrı ayrı görev almış,başkanlarının hizmetine amadeler.Baba dostu bakar ki durum değişmiş başkan seçmişler, hemen harakate geçere onları avluda karşılar başkanın elini sıkarak onları içeri davat eder.Eşine de bir önceki hazılıkların tersini yapmasını-hazırlamasını söyler. Akşam yemekler,meyveler den sonra sıra sohbet ve içilecek kave-çaylara gelmiş.Baba dostu yeğenlerinden(başkandan) izin isteyerek başından geçmiş bir hikayeyi anlatmaya başlar, Buyurun hikayeyi A.Kerim dayının(gorbaçovun) ağzından dinleyelim: … “Yeğenlerim, ben hıristiyanım-gayri mülimim.Babanız müslümandı,sizde mülümansınz.Muhamemed ve İsa hatıranı ihtilaf etmeden bu başımdan geçen hikayaeyi anlatcağım. Gürdüğünüz ve bildiğiniz gibi ben,bu köyün (obanın) başıyım.Her şey elimin altında,istediğimi elde edebilirim.Çok mütebber bir şahsiyet olarak tanınırım. Müteber bir kişi olarak sayılırım,… Yalnız kötü bir alışkanlığım vardı.; hırszılık ruhuma işlemişti,Her akşam hırsızlık yapmam gerekiyordu.Mutlaka bir,keçi bir davar,bir tavuk çalmam gerekiyordu.Şeytani bir nefs vardı bende.Tıpkı sığara alışkanlığı gibi. Bir gün kendi kepi kafamdan alıp önüme koydum ve derin derin düşünmeye başladım.yaptıklarımın kötü bir şey olduğuna inandım ve kendi kendime söz verip bir daha bu işi(hırsızlığı) yapmıyacapıma karar verdim.Ama nerde! Kim kendi kötü nefsini yenebilir ki! Akşam yarıya gelmiş gözüme uyku girmiyor,Derin ve kötü düşünceler beni kötü alışkanlığa çekiyor.Lakin ben kendi kendime söz vermişim.Geriye dönüş yok.Gece yataktan kalkıp kuşandım ve silahımı elime alıp ormana çıktım.Gece zifiri karanlık,korku ve karanlık iç içe girmiş.Bir çalının arkasına saklanmışım,uzaktan bir hışırtı duydum.Nefesimi kestim ve dinlemeye koyuldum.Hışırtı bana doğru ilerliyordu.Uzaktan bir karanlık,bir haraket gözüme ilişti.Biraz yaklaşınca.Ona sesli bir şkilde bağırdım. -Dur kimsin nesin,Dur yoksa vururum … Karşıdan bir kadın sesi geldi. -Benim,yolunu kaybetmiş bir kadınım… Yanıma geldi,hakikaten baktım ki bir kadın.Genç ve güzel birkadın.nerden gelip nereye gideceğini sordum.Evliymiş ve kocasıyla ufak bir şey için münakaşa edip evden kaçmış.Yakın köyde bulunan baba evine doğru yol almış. İçinden “belki kocam arkadan gelir ikna eder..”geçmiş ama kocası gelmemiş.O da şeytana uyup gece yola koyulmuş…. Kadına; ”Allah bu karınlık gecede şahidim ve silahımda güvencemiz olsun ki seni baba ocağına sağ salim götüreceğim.Bu andandan sonra dünya ahret kardeşimsin.Güvendesin,hadi arkama düş seni baba ocağına götüreyim..”dedim ve yola koyulduk.Gece zifiri karanlıktı,ama allah şahididimiz olsun kadının güzelliği yolumuzu aydınlatıyordu.Çok güzel ve alımlıydı. Sabah şafak sökmeden kızın köyüne vardık,Kedisine”…kardeş köyünüze geldik.Artık bu köye aşinasın,yolu bulur baba acağına rahat varırsın.Bana izin ver geri döneyim.El alem ikimizi beraber yan yana görürse ne der? Kötülenirsin.Ayrıca benim de bir ismim var. Ben bir bey’im.Dedi koduya izin vermeyelim.Lütfen izin ver ben yoluma sen yoluna! ” Kadın”…bey hakikaten sen bir beysin.Bana yaptığını iyiliği hiç kimse yapmaz.Dün geceden beri beraber yol yürüdük.Yorgunsun,buyurun babamın evine gidelim,bir yorgunluk kavvesi iç,ayrıca ailemle tanış.Tekrar dönersin.El alem ne derse desin…” Karşı koyup vedalaşaştım ve gerisin geri köyüme döndüm.Hırsızlığımdan kötü alışkanlığımdan dan kurtuldum… Şimdi size soruyorum; benim yerimde olsaydınız ne yapardımız? Her altı kardeşten besinden aynı ses”…vala bey amca senin yaptığını yapardık.” İçlerinden biri kendini tutamayarak ani bir refleks olarak” vala bey amca ben olsaydım …eridim.” Der demez; Bey; “ Aha! Bu kardeşiniz değil.Bu Mirastan ve verasetten mahrumdur.Rahmetli babanızın vasiyet-veraset dışı bıraktığı kerdeşiniz bu kişidir.”deyip yeğenlerini köylerine yolcu eder. Kardeşler eve varır,varmaz annelerini huzularına çağırırlar ve biraz şıkıştırlar. Anneleri suçunu itiraf eder. “Oğullarım,babanız ve baba dostunuz doğruyu söylmişler.Bu kardeşiniz özkardeşiniz değil.Babanız evde olmadığı bir zamanda,şeytani nefsime uyup…hamile kaldım.Bu oğlum…babanızdan değil..”Lütfen affedin.Ben ettim siz etmeyiniz…” … ve hikaye biter. Şiirde dile getirdiğim(yasak kelime) adlı şiirim; bu hikayeden esinlenmiştir.Bu ve buna benzer hikayeler kürt mitoljjinde çok yer edinir.Bazen olumlu bazen olumsuz.Ama düşündüğüm nokta şu,biz kürtler ne kadar kapalı bir toplum muşuz.Meğer haberimiz yokmuş. Başka kapalı toplumlarda bunun tersi oluşmakta.Şiirde anlatmış olduğum afrika daki kimi kabileler… Ayrıca bugün, 5n 1k şili’deydi.şili’de ellibin(50000) çocuk babaları tafafından tanınmamaktaymış…. Saygılar selamlar..
![Süleyman Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/08/10/yasak-kelime-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!