Yasak Bir Özgeçmişten Bakiye Bir Hikâye

Sazlı türkülü bir akşam cinnetindeydim.
Vakit bir şeyleri erken geçiyordu
Bir şeyleri çok geç
O, sol yanımda oturuyordu kalabalık
Birbirimize kördük
Tadı keskin, ustura ağzında her kelimenin.
Kelimeler bazen uyumsuz elementler gibi tehlikelidir.

Ve körlük çoğu zaman tercihli bir seçenektir.
Görmezden gelmeliydik ellerimizin titreyişini
Yoksa çekilebilirdi kılıçlar
Kılıçlar, en keskin görkemiyle inebilirdi
Gözyaşlarının parıldayan masumiyetine
Öyle ki her 'şerefe' den önce vardım şarabın en ıssız çöllerine
Çöller, bedeviler için vazgeçilmez birer memlekettir.

Ben onu hala seviyordum, bunu o da biliyordu.
Kabuk bağlamayan tek yaramdı gözleri
Heyecanım, vatansız bir bayrak gibi
Sallanıyordu kirpiklerinde
Erken kalkıp gittim çoğalacak bir sarhoşluktan
Anlayış istedim hafıza döllenmelerinden
Özür diledim, yoğun trafikten yorulan sigara küllüklerinden.

1- Takvimler yeşerebilir, saatler dile gelebilirdi.
Bir günahın yorumu, çift kişilik bir enkazın ifşası olabilirdi.

2- Ki günah bir dogmadır:
Önce sevişip sonra ölmeyi dileyişimizin neresi cehennemlikti?

3- O, şimdi her limana demir atmama
Ve her limandan erken ayrılmama sebep olan fırtınamdır.