Dinlenmesi ve söylenmesi yasaklanmış
her zaman dilin ucunda olan
fakat bir türlü hatırlanmayan bir türküsün
Ne zaman söylemek istesem seni
dilimin ucuna takılıyor bütün mısraların
Akıp gitmiyorsun çığlıklar arasında karanlığa
Ve çıldırtıyor beni
düşünmek ama hatırlayamamak seni
İnsanların büyümediği
güneşin hiç doğmadığı
yağmurun hiç yağmadığı
ya da ne bileyim
ağaçların hiç yeşermediği bir gezegende
seni sevmeyi becerdim ben
Ve sen bunu hiç bilmedin
Bir bulutun üstünden bakıyorsun bana
hisli ve derin gözlerle
Ve ben hasretle bekliyorum yağmuru
seni tenimin üstünde hissedebilmek
ruhumu senin sıcaklığınla doldurabilmek için
Ve sen hep geceleri yağıyorsun yeryüzüne
herkesin uyuduğu
kuşların uçmadığı bir saatte
Ve ben havadan düşen her damlayı yakalamak istiyorum
Ayaklar altına serilmesini istemiyorum güzelliğinin
Ve istiyorum ki benim olsun her damlan
İstiyorum ki bende çıkar gökkuşaklarının en parlağını
Ve istiyorum ki
hiç bahar gelmesin
ve hevesim kursağımda kalmasın hiç
'Öpeyim de geçsin' acılar yaşadım hep
Hep sırtımdan vurdu dost bildiklerim
Ve sonra sanki hiçbir şey olmamış
hiç arkama bıçak saplamamış gibi
gelip sırıttılar yine yüzüme
Ama sen yağmur olup yağdın hep üzerimize
Bütün pisliklerden arıttın dünyayı
Ne kadar çıkarcı dost varsa
hepsini gömdün çatlak topraklara
Ve dostluğun ve sevginin renkleriyle
aydınlattın yeryüzünü bir vakit
Ve işin bitince
gelip girdin yine kalbime
Ve ben dilimin ucuna takılmış
ve söylenmesi yasak ne kadar türkü varsa
söyledim sana yüksek sesle
Kayıt Tarihi : 20.2.2003 10:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!