Önce tabeladaki yazıyı okudum,sonra bastım çimene.
İşeyerek söndürdüm ortaçağın yangınlarını ve hep nedense boynu bükük çektiler çocukluğumun vesikalık fotoğraflarını…ceketim hep ilikliydi saygının huzurunda,malum bir şefkatti seccadem. Ben en çok o yönde dürüsttüm kendime,gündelik ibadetler gibi…
Önce tabeladaki yazıyı okudum, sonra bastım çimene.
Neden masalsız büyüdüm ben? Bunu hep düşünüyorum.kartpostal arkalarına yazılan şiirler neden körüklerdi ağlamamın çizgisel hızını? Merak ediyorum. Bir kelebek kanatlarıyla öptü yüreğimdeki ateşi. Bir tutam serinlik yelpazelendi volkanik sevdamın yüzeyine. Taştı hüznümün barajı. Ağladım. Zamansız hüzünlenince hep ihlal ettim kapasitemi ve planlı bir sevme işinde tastamam unuttum geriyi. Balabanlar uçmakta üstümde,gözlerimde fi tarihli bir feyezan. En çok uçurumlarda imal ettim ben teferruatlı intihar tasarılarını.
Önce tabeladaki yazıyı okudum,sonra bastım çimene.
Adı yoktu ki piç beraberliklerin, devamı olsundu. Mutlak bir sevdaya sebep iki göz kesişindeki duygu yoğunluğuydu…
İbrahim ÜnlüKayıt Tarihi : 9.11.2006 11:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ss
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!