Yetmişli yıllardı: Günün hasında,
Önemli bir haber yoktu basında.
Yaradan'ın "Yirmi Ağustos"unda
Bir viyaklamayla; gökleri yırtan
Ne iyi ettin de bağırdın Nurten.
Odayı, salonu ışıtan Nur'dun;
Evdeki herkesin hatrını sordun;
Hem çok sevindirdin, hem de çok yordun..
Saçını tarayan, üstünü örten
Annene bir yüktün, ağırdın Nurten.
Devreden yıllarla düştün fincana;
Telveye işledin, karıştın kana.
Kaşla göz arası ne oldu sana?
Bir endam, bir alım, bir gamze, bir ten...
Kaymağına döndün yoğurdun, Nurten.
Dolar şu kaldırım, camdan bakınca;
Caddeler karışır yola çıkınca;
Trafiğe girmen tümden sakınca..
Kaldırıma çarpan, duvara sürten:
Derler: "Belâyı sen çağırdın." Nurten.
Baktın ki olmuyor: "Rahat, Net'te var."
Deyip, oyalandın sahura kadar;
Meğer ana baba günüymüş o Gar:
Göz kırpan, paylaşan, beğenen, dürten...
Hayret yumağını eğirdin Nurten.
Ara sıra biz de rastlaştık orda;
"Bir sorayım." dedim "hâlini" dur da.
Sanki gurbet elden dönmüştüm yurda..
İki bardak çayın, elmalı turtan
Kadar lezzetliydi lakırdın Nurten.
19 Eylül 2013
Levent TopludalKayıt Tarihi : 23.9.2013 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Arkadaşım doğum günü için bir şiir yazmamı istedi, ben de yazdım.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!