Yaş Elli oldu
Yaş elli, aynı eylül ayı gibi,
Önümüz kış olsa da her yan yaz gibi.
Dün gibiydi çocukluk, geçti yıllar usulca,
Şimdi ellideyim, vakti geldi doluca.
Ne maliki oldum bu dünyanın servetinin,
Ne de anladım fani olduğunu her şeyin.
Ömre yazmak isterdim birkaç beyti,
Bakiyemde kaldı belki en fazla üçte biri.
Farkına varamadan devirdim yarım asrı,
Tutamadım gençliğin pırıl pırıl sabrını.
Her şey sonbahar olmuş, benle çürüyor,
Kazıyınca görünür, boyanın altı dökülüyor.
Baktım geriye, çürütmüşüm onca yıl,
Keşke dedim, olsaydı o günlerde bu akıl.
İrade takat bekler, el ayak yavaşlar,
Sabaha kadar düşünürüm, uykular karışır.
Doktora gidip geldikçe arttı dertler,
Her bir reçetede yasaklar, dikkatler.
Bal, pekmez yerken bir zamanlar özgürce,
Şimdi diyabet oldu yol arkadaşı gizlice.
Her marazın ardından uzar liste,
Tuzsuz, yağsız, üç öğünle geçer liste.
Bir el gösterir saati, vaktin az,
Berzaha git diyor, dinlenmeden biraz.
Garip Şair sorar, perdenin arkası ne?
Sonunda varır mı herkes arzularına?
Yaş elli, yorgun dizler,
Eskiden düzdü yollar, şimdi hep yokuş gelir.
Bitti yazlar, bitti güzler,
Kışa girdim, üşüyor her yer.
Son mevsimlerimi yaşıyorum oy,
Sinsi sinsi, gizli gizli,
Ömür geçti hızlı hızlı,
Oynar iken dostlarla, şimdi düze düşüyorum,
Artık baston taşıyorum oy.
Ömür saatim dönüyor eksilerek,
Her saniyem tükeniyor sessizce.
Dünya hevesim sönerek,
Ahirete doğru koşuyorum,
Son engeli aşıyorum oy.
Garip Şair der ki son anımda,
Sağ yanımda Kur’anımla,
Arzum ölmek imanımla,
Bu arzuyla pişiyorum,
Şu dünyaya şaşıyorum oy.
Elli yaşa geldim işte böylece,
Her nefes, her an geçer hece hece.
Ama her şey bir rüyaymış meğer,
Ahiret gerçek, dünya geçer, geçer.
The age was Fifty
Age fifty, just like in September,
Even though it's winter in front of us, it's like every other summer.
It was like yesterday, childhood, the years passed softly,
Now I'm at fifty, it's time to be full.
How I have become the owner of the wealth of this world,
Nor did I understand that everything is mortal.
I would like to write for a lifetime, a few gentlemen,
I have a balance left, maybe a third at most.
I turned over half a century before I realized,
I could not resist the sparkling patience of youth.
It's all autumn, it's rotting with me,
It is visible when you scrape, the underside of the paint is falling out.
I looked back, I've been rotting all these years,
I wish I said, if it had been, this is the mind in those days.
Will takat waits, hand and foot slow down,
I'll think about it until morning, my sleep will be confused.
As I went to the doctor, the problems increased,
Prohibitions on each prescription, attention.
Honey, when I was eating molasses once freely,
Now he has diabetes, his companion secretly.
The list grows longer after each illness,
Without salt, without fat, the list goes through with three meals.
A hand shows the clock, you have little time,
He says go to hell, a little before you rest.
The Strange Poet asks, what is behind the curtain?
Will everyone finally get to their desires?
Age fifty, tired knees,
The roads used to be straight, now they always come uphill.
The summers are over, the autumns are over,
I'm in winter, it's cold everywhere.
I'm living my last seasons oy,
On the prowl, stealthily hidden,
Life passed quickly, quickly,
While playing with friends, now I'm falling flat,
I carry a cane now, oy.
My life clock is turning around by decreasing,
Every second is running out quietly.
My enthusiasm for the world is fading,
I am running towards the hereafter,
I'm getting over the last hurdle, oy.
A strange Poet says that in my last moment,
With the Qur'an on my right side,
My desire is to die with my faith,
I'm cooking with this desire,
I am amazed at this world oy.
I've reached the age of fifty, that's how,
Every breath, every moment passes syllable by syllable.
But it all turned out to be a dream,
The Hereafter is real, the world passes, passes.
Kayıt Tarihi : 24.9.2024 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
