yumuşak kökleriyle toprağın altında
sert taşlar gören
körpe yaprakları
kin dolu ellerde parçalanan
çiçekleri açar açmaz donan
ruhların sessizce çektiği acının tablosunu
hangi ressam çizecek?
dudakları süt emen gülücükleri
sert bakışlı kokularla bastırılan
kimsesiz çocukların acılarını
hangi şair yazacak?
donuk boyun eğişleri
yeni acılar bekler hep
sessizce çöker ruhları
bir çatırtı bile duyulmaz
çalı çırpı toz kalır geride
öğle sıcağı geçer
akşam olur
sonra da gece
belirsiz karanlık duygular
olanca ağırlığıyla göğüslere oturur
güzel hayaller buhar olup uçar
yaşamaktan bıkıp bezmiş
alın yazılarına dargın
yokluk bekçiliği yapar gibi
dilsiz, hareketsiz
kalpleri kapkara bulutlarla kaplı
güneş görmemiş hayatları
hep yakıcı boşluk, karanlık
bütün gece devamsız duraksız
ıstırap çekmek
kuşlar uçup gitti
yarasalar var artık
yarınlarının boğazı kesilmiş
bedenlerine yığılmış sevinçler; biçilmiş
pusular arasında kaynayan savaşta
kanar kanar, akar bebeklerin yüzü
şimdi
dünyayı yalan idare ediyor
felce uğramış kalpleri
eski bir kösele parçası
gözlerine çökmüş zift
savaş kazanını seyrederken
kimse yüzüne buzdan maske takmasın
ölüm kanı üzerlerine yağıyor
soğuk ve ağır
acı çekenlerin
zamanı gelir elbet
doğar yarınlara güneş
tatlı bir uykuya dalar
yüksek, titrek, sıcak
silinmeyecek ışıkla
cennette buluverirler kendileri
Fatma Leyla Deniz
Kayıt Tarihi : 1.6.2024 10:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!