HARDAL MEVSİMİ-2
Doğduğum yerde
Büyükler konuşur
Küçükler susardı
Ahraz değilim
Ondan susmuşluğum
Ondan Hak aramayışlığım
Erozyona uğrasa da
Namus diye
Bir değerimiz vardı
Aslında kör değilim
Ondan ah! Çekmişliğim
Utanmışlığım
Güzeli görünce baş eğmişliğim
Kabadayı zannetme
Benim köyümde
Asfalt yoktur
Kaygan çamurludur yollar
Ondan ’tek tek’ basmışlığım
Külhanbeyce yürümüşlüğüm
Doğunun adı vardır
Ya Akdeniz köyleri
Burcum yanlış
Yıl bilinmiyor
Doğum tarihim ona eş
Menderes başvekilmiş
Rahmetli anam hardal sararken
sancısı tutmuş
Garip bir anısı vardır
Askerdeki ’Bala Cabbara’ benzetmişler
’Buynucuğumu’
Ondan hardal mevsimini sevmişliğim
Ondan o mevsimde doğmuşluğum
Ve bir karından
Altı kız üç oğlan
Üç ölü altısı kalan
Ne doktor ne okuryazar
Ondan ilaç kupürlerindeki
Yazılara düşmanlığım
Hastasına hoş geldin demeyen
Doktorlara düşmanca bakmışlığım
Perde arkasında
Hala jandarmayı, polisi görünce
Ürpermişliğim
Bir kilo kaçak çaydan
Dolayı
Korkudan bel ağrısını unutan babamla
Duygularımı Kelebcelenmişliğim.
Çocuklar görmesin kötülükleri
Kelepçeleri
Ondan resmi yerlerden ürkmüşlüğüm
Hardal mevsiminin yeşiline bile
Kurşunlar sıkmışlığım
Ahımızla; Büyüduk yavaş yavaş
Sistemin üçkağıdına aklımız nerden ersin?
Meziyetsizken idareci atadılar
’Sen bizdensin’ diye
İşi öğrendim, meziyet sahibi oldum
Görevden aldılar
’42 numara ayakkabı giydiğimden’
Ondan ’siyasetten’ tiksinmişliğim
Herşeye rağmen iyiki seçim
İyiki siyaset var
Hani birde çarşafliste olsa
Her partiden birini seçsem
Sondakini başa alsam
İzin vermezler..
Bu yüzden.....................
Dmokrasinin ’siyaset ağalarına kızmışlığım,,,,,,,,,,,
Sonra yarsuadı tanıdım
Onunla saklandım
Göz yaşlarım oldu, satırlar karaladı
yazım bozuk imla zayıftı
Ya bir ’Avşar’ bulup ;
Sosyal yarama,ağıt yaktıracaktım,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ya ben ağlayacaktım,,,,,,,,,,,,,,
Bu yüzden şiiri katletmişliğim....................
Bu yüzden imla kılavuzuna küsmüşlüğüm..........
Eserleri
Elimde değil ’aşık’ olurum
Gel güzelim gel ; Bir çift laf edek
Hayatın gevreğini, içine dürek
Zaman denen hırsıza, dur,dur diyek
Adı konmamış duyguları, çalmasın
Belki Ankaralı ,belki Malatyalı
Adana sıcağı , gülüşün belli,besbelli
İstanbul işveli ,deniz gözlü;Yörük dilli
Kurbanın olam; Şirin, şirin gülmelisin
Gönül kapsına kilit,kilit vuramadım
Tanrı misafiri Aşklar; Kovamadım
Ben bana biçilen rolü, sevemedim
Rabbim Kaderimi yeniden yazmalısın
İsyan değil haşa, benimki naz ediş
Gönlümün şıpsevdiliğini ,arz ediş
Nerde görsem ;Vahiyleşen bir bakış
Ağlarım ,ağlarım;Göz yaşımı silermisin?
Bana öyle gülme ,bana öyle bakma
Elimde değil; Aşık,aşık olurum
Ne zaman tatlı bir söz duysam
Ardına düşer; Gelirim,gelirim bilmelisin
Yarsuadım; Hayat gelirde geçer
Bir söz,bir bakış, gönülde yaralar açar
Sahipli güzellerin, sevdaları naçar
Kader deyip, kısmetini sevmelisin,SEVMELİSİN
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!