Ey ezelden ebede koşan, zaman
Bakıp tempona,
Unuttum maraton koştuğunu,
Takıldım ben de peşine.
Ve çok sevdim oynaşmayı seninle.
İstemedim hiç beni geçip gitmeni.
Seni hep kaçacak
Beni de kovalayacak sandım,
Bıkıp usanmadan.
Bir zaman iyi de koştum ardın sıra.
Tam yakaladım diyecektim ki,
Kayboldum bir zamanda,
Değişti roller bir anda.
Öne geçtim ben, arkada kaldın sen.
Ayıp ayıp be zaman,
Kovalanır mı bu yaştaki adam durmadan,
Vermiyorsun hiç aman!
Gidecek fazla yol kalmadı,
Asabımı bozuyor bu kadar zorlaman.
Ey zaman,
Parlak gözlerin , bak feri söndü,
Tanımaz oldu kendi yüzünü bile.
İnceldi, küçüldü elli altı beden,
Kırk altıya indi birden...
Ak saçlar, ak bıyıklar,
Kara kara düşünüp geçmişi sayıklar.
Koşamıyor artık titremekten,
Uzak mesafeleri yakın eden ayaklar,
Anlaşılan bu beden oldu,yarışı kaybeden.
Müsaade et derin derin,
Nefes alayım,
Son tur heyecanlı olsun,
İşitmeye can attığı çok ses var,
Kulaklarımın.
Maziye mi gizlendi,
Geleceğe mi aksetti bilmiyorum.
Sırlar sadece sende gizli.
Allah izin verirse
Az kaldı gizemini çözmeme senin!
Sen hancısın, ben yolcu,
Gözünü seveyim aman,
Güzel ağırla ki güçlensin bacaklarım düşebilsin yollara.
Zira zormuş köprüyü geçmek,
Hele de bu surat, bu süratla
Ne abdest var ne namaz...
Nasıl geçilecek bu Sırat!
Ne olur yol ver de geçeyim seni zaman!
Kayıt Tarihi : 23.2.2020 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!