Bir derviş hırkasıyla kalbim azgın şelâle
Testiye dolar gibi bu yarınsız sevdalar
Kendime yoldaş olup giderim hep hilâle
Saksıda solar gibi bu yarınsız sevdalar.
İçim içime sığmaz kaynar volkanın közü
Renkli sıva aldattı meğer aynıymış özü
Duvarlar yıkılmıyor silmeden kötü sözü
Kapımı çalar gibi bu yarınsız sevdalar.
Ömrümü ele verdim sebil çeşme başında
Nerden aklıma esti bilmem yar kaç yaşında
Gözler takılı kaldı beyaz mezar taşında
Saçımı yolar gibi bu yarınsız sevdalar.
Bir vuslat umuduyla emekleyip gelmiştim
Her nefes alışımda can içre can bilmiştim
Ferhat’a özenerek tüm dağları delmiştim
Firkate salar gibi bu yarınsız sevdalar.
Kışa zaman var deme tuğla misali sökül
Hayal süsleyen hayat küçücük bir avuç kül
Ey gönlümün ırmağı delta yapmadan dökül
Ummana dalar gibi bu yarınsız sevdalar.
19.11.2017
Ahmet Çelik
Kayıt Tarihi : 20.11.2017 15:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!