Sana özümü sunmuştum ıtırları alımlı
Doruklara beyaz örtü serilince kuşluklar
Yarınları bağışlamıştı adınla birlikte
Ayın on altısındaki dolunay kadar tazeydik
O günlerde
Kimliğinin kendimde gizlemiştim,suların
İçindeki taşlar irili ufaklıydı ve parlamaktaydı
Yağmur taneleri düşerdi onların üstüne.
Aldırmazdık taşların yalnızlığına
Ödümüz kopmazdı aşkı doya doya
Yaşamaktan ve kendimizle baş başa kalmaktan o günlerde.
Sana özümü sunmuştum,beyaz zambaklar
Gölgelerde dinleniyordu.İçimizdeki ayaklanmaları
Çoğaltıyordu dokunuşlarımız
Arıların çiçekten çiçeğe konmaları gibi
Meşguldük bambaşka polenler biriktiriyorduk o günlerde.
Kuşları oynaşırken seyretmeyi severdik.
Otogarların bir yenisi yapılırdı biri gelir biri giderdi peronlara
otobüslerin.Birlikte tanıklık ederdik bir yenisine kavuşmaların ya da vedaların
Her sabah birbirimizin içinde uzayan taze sürgünlerdik.
Anason kokusundan daha başka bir şeydi başımızı döndüren
Biliyorduk ,su gibi biliyorduk bu gerçeği o günlerde
İstasyonlardan ayrılan trenlerin kavuşmalar taşıdığına sevinirdik
Birbirimize taşındıkça altın rengine dönüşürdü alınlarımız
Yeni raylar kadar kıvrak ve dirençli olurduk
kaç kez makas değiştirdiğimizi saymazdık
o günlerde
Aralanan perdeler ter kokularıyla yürürdü sabahlara.
Öyle gün tazeliklerini şen kılardı kısraklar.
Ebrunun içindeki sessiz ve gizemli motiflere benzerdi konuşmalarımız
Sürerdi sabahlara değin
Gözlerimize tutsaklığımızın müebbette dönmesini söylemekten vazgeçmezdik o günlerde.
Yüreklere yazılan her öykünün sadık kahramanlarıydık.
Birden sussak yitip giderdi sözcüklerimiz.Seni dönüş uçaklarında bekler,ilk trenin kalkış sesinde bulurdum Sinemdeki ısırıkları çoğaltmak için bir satırdan
öteki satıra uzanırdım
Haralardaki deli taylar gibi birbirimize düşkün ve aceleciydik o günlerde
Seni mavi aydınlığın çığ olup çoğaldığı baharlardan aşırdım
Ve sen bağrımda bir zonklama olarak kırılmadan durmaktasın
o günlerden beri
Bir sevda göze gibi durmaksızın kaynadıkça kaynadı,
Bir düş ormanı cıvıl cıvıl büyüdü.Sesimizi yankılarına
bir vuslatı öteki vuslatlara devrettik
o günlerden beri
Yaşamaktan bile genç kaldık,genç olduk
o günlerden beri
ondörtşubatikibinonbeş
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 14.2.2015 09:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/02/14/yarinlara-serpilen-oykuler.jpg)
Kaleminize sağlık sayın Necdet Arslan...
Her zaman olduğu gibi gene yoğun bir şiir tadı vardı her dizede...
Kutluyorum...
Tebrik ediyorum hep en güzel duygulardan yana çağlayan, dost-şair yüreğinizi, sevgili üstadım..
Nicelerine dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
Otogarların bir yenisi yapılırdı biri gelir biri giderdi peronlara
otobüslerin.Birlikte tanıklık ederdik bir yenisine kavuşmaların ya da vedaların
Her sabah birbirimizin içinde uzayan taze sürgünlerdik.
Anason kokusundan daha başka bir şeydi başımızı döndüren...
O otobüsler, o peronlar hala kaç sevilinin buluşmasına tanık olmakta!
Zamanın gerisi de, ötesi de hep aynı yeri göstermekte...Masal gibiydi şiiriniz üstadım...İmrendim yine...Yüreğiniz, kaleminiz daim olsun, saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (8)