Yarınlara Bugün Ulaşalım Yarınlar Geç Ol ...

İbrahim Baykurt
75

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yarınlara Bugün Ulaşalım Yarınlar Geç Olacak...

Aramızdaki kocaman uçurumu,
Biraz geç de olsa anlamışsındır?
Sen geleceğe bırakmak istiyordun,
Yaşayacaklarımızın tümünü.
Yarına çıkacağımıza sanki senedimiz vardı da?
Koşacağımız yollara sanki,
Dikensiz gül fidanları sıralanmıştı?
Halbuki ben istiyordum ki günü, gününde yaşayalım,
Her bir şeyi bir sonraki güne ertelemeyelim,
Bırakmayalım yarınlara umutlarımızı.
Yarın sana yakışmayacaklar,
Bugün üstüne göre çünkü.
Sen inanmıyordun,
O umutlarımıza hiç de kolay ulaşmamıştık halbuki,
Tırnaklarımızla az mı kazmıştık, dağları, taşları,
Hakkımız olan şeyi neden istemeyecektik?
Sen bir akşam vakti,
Bir çiçek fidanındaki
Açmakta olan, küçücük tomurcukları hiç izledin mi?
Eğer izleyip de, bir de dikkat etseydin,
Sabahı nasıl da zor ettiklerini mutlaka görecektin.
Korkuları belki rüzgardı,
Daha da kötüsü bir fırtına,
O güzelim renklerini solduracak, kurutuverecek,
Belki de başka bir şey,
Yeter ki sabahı edebilsinler, hiç solup da kurumadan.
Açsınlar, şöyle bir salınsınlar,
Yeni doğan güne karşı.
Salınsınlar ki, mutlulukları daha da artsın,
Hepsinden de önemlisi,
Yollarını dört gözle bekleyen onca insanın,
Yüzlerini güldürebilsinler,
Gönüllerini hoş edip, yüreklerine su serpebilsinler.
Onların gönüllerindeki sevgi pırıltılarını,
Kim bilir o saatte nerelerde olan,
Sevgililerine, candan sevdikleri birilerine ulaştırabilsinler,
Bundan daha güzeli var mıydı ki hayatta?
Senin dediğin gibi, yaşayacaklarımızı,
Yarınlara bıraksaydık ve de o günlere ulaşsaydık,
Acaba biraz daha ilerilere koşmaya mecalimiz yetecek miydi?
Sen beni onun için hoş gör,
Gel bu sefer de beni dinle.
Gel şimdiki hayatı, şimdi yaşayalım,
Alının al gibi güzel, beyaz desenli,
Arasına yeşillerde karışmış,
Morunun mor gibi güzel olduğu şimdi.
Nağmeler de kanımızı kaynatırken,
Hatta durduk yerde bize,
Kah bir ege zeybeği,
Kah bir Ankara misketi oynatırken,
Gel bu nağmelere yürekten katılıp,
Kendimizden geçene dek oynayalım da
Şöyle bir kurtlarımızı dökelim gönlümüzce.
Yarınların nelere gebe olduğunu bilmiyoruz ki.
Son pişmanlık fayda etmez bilirsin.
Sonradan acı içinde pişman olmaktansa,
Şimdi yapalım da varsın bütünüyle yanlış olsun.
Bir daha yapamamaya zaman bulamamaktansa,
Yanlışları düzeltmek,
Eksikleri tamamlamak,
Elbette daha kolay olur.
Gel ne olur bu kez, sen beni dinle,
İnan hiç pişman olmayacaksın.
At elini omzuma şimdi, güven bana,
İsterse gidebileceğimiz yol,
Çakır dikenleriyle dolu olsun,
Ayaklarımıza batıp da kanatacak.
Ne çıkar önümüz sarp kayalıklarla doluysa
Mevsimde hatta kışsa, soğuk sopsoğuksa,
Birbirimize sağlam bir dayanak olduğumuz sürece,
Uzun ve çetin yollar mı kalır önümüzde?
Yumuşak şeker tadında bir su gibi,
Akıp gideriz mecramızdan.
Şu deniz senin, bu deniz benim
Nasıl olsa ulaşırız elbette birine
Şansımıza hangisi olursa.

İbrahim Baykurt
Kayıt Tarihi : 4.9.2010 00:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Baykurt