Gözleri bir gecede
Yürümüş ağır ölüme,
Asker bir seferde,
Kıyar mı otuz beş kardeşe?
Hudutta halk iken,
Toprağında bölücüdür denilen,
Tütün ve mazottan,
Evine ekmek götüren
-Ki ey bunlar silahlıdır diyen,
Katile vur evlat derken!
Dişinin kovuğunu temizleyen,
Sen unutursunda zulmünü, Gözler unutur mu?
Şu toprağında gülümseyen
Şu toprağında gülümseyen ölüler?
Dilin tutuldu konuşurken.
İsterdim ki konuşsun onlar.
Tek kurşunla vurulan çocuklar,
Gece üstü evlat yolu bekleyen analar!
Ölenlerimiz
Akan kan gibi
Şiirime geldi.
Kalemimiz,
Umut kadar sivri
Yürek kadar güçlü,
O bu gece
Size ana avrat sövdü!
(Gülen) ey yavşak!
Öldürülür mü çocuk bre alçak!
Dostum vurdu sazına,
Vurur gibi kafanıza.
Dilinde bir türkü,
Yüreklilerin öyküsü,
Ey Amerikan öküzü!
Senin heronun kör mü?
Ateş böceğini
Uyurken toprağa gömdü!
Dün düşümde gördüm,
Lice’nin güzel kızı,
Ceylandır adı,
Devleti oyuncak sandı!
Oracıkta devlet canını aldı!
Yeşerdi zeytin ağacı,
Gölgesine koştu Ceylanın anası,
Koştu bacısı, babası, arkadaşı.
Zeytinin siyah rengi,
Ölen ceylanımın gözleri,
Umut olup göğe yükseldi!
Senin silahın, umudumuza mı göz dikti?
Gazetede resmini gördüm,
Üzerine kar düşen çadırın.
Sizler kendi meclisinizde,
Söverken birbirinize,
Ağladı bebek karı görünce,
Söver gibi kaderine,
Tükürdü bacısı karın yüzüne!
Ve şunu söylerim ki,
Şu yazdığım şiirde bir hikmet var,
Yorgun işçilere ve sevdiğime
Ve benim Mezopotamyalı kardeşime,
Güneşin kudretli rahminde
Yeniden doğacak bir dünya var,
Onlar barış için yaşayacaklar!
Dilimizden anlamayanlar!
Cehennem karanlığında yok olacaklar!
Ey benim kardeşim,
Emeğini, yüreğini, ekmeğini bölüşenim,
Doğacak çocuğumuz için dövüşelim,
Beyaz patikler, deniz mavisi kazaklar örelim,
Düşman kapısına yürüyelim!
İşte doğdu barış diyelim!
22.01.2011
İst/Kabataş
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta