Yarınım Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yarınım

Deniz üzerinde uçuşan kanadın üzerinde olmak istedim
Martının gözlerinden denizi seyredeyim
Dalarken sulara yıldırım gibi, balıklara değeyim
Ama hani neredeydi balıklar
Ortada yoklar, sanki kaybolmuşlar
Rüzgârdan gelen fısıltılara müzik dedim
Güneşin nazlı bakışına yenildim
İnsanlar bakıyordu onlara selam verdim
Bir aşağı bir yukarı harmanladım gökyüzünü bitiremedim

Kalbimin orta yerinde ağır bir taş vardı
Sardı beni sarmaladı, sıtkım sıyrıldı
Bütün sevgileri yok etti, oturdu üzerine sanki Kafdağı
Acıdan su yaratmışlar, bal gibi, zehirden zehir ağı
Nice kalem kaşlı insanlar vardı, çatık yüzlü
Bir o yandan, bir bu yandan baktım ikiyüzlü
Masallar diyarından çıkıp gelmiş devler gibi
Hayallerimin önünde dikiliyorlar zebella gibi

Kara, siyah, beyaz, sarı renklere bulanmış insanlar
Derileri kavruk, albenili, bembeyaz, karabasanlar
Çatlamış dudaklardan süzülürken ezgiler, eğilir kulaklar
Sözler dillerden sallanır, çoğu, çatır, çatır, çatlaklar
Delinin hatıra defterine yazdığı kargacık burgacık anılar
Ömrün içinde dolaşır, elinde silah, dilinde aşk fısıldar

Derme çatma barakanın altında bir yılan
Oturmuş gölgeye, kıvrım, kıvrım kıvrılan
Bir tıslama almış yürümüş, karanlıktan
Aydınlığına yıldızlar olmuş, yalan üstüne yalan
Gökyüzü arsaları bedava diyorlarmış bilen var mı?
Kat, kat üstüne, katlanmış katlar, içinde olan var mı?
Bir rivayet dolaşır gökyüzünden yeryüzüne
Atı alan Üsküdar’ı geçmiş dikilmiş önüne
Yazıları yazan kalemler kırılmadan hâkim elinde
Bir silah patlar, alnının ortasına, dilinin gönlünde

Gez, göz, arpacık diyorlar vallahi yalan
Kaş, göz, burun, dudak, yanaktır insanı yakan
Bir kurşun değil, binlerce kurşun atan
Makineli tüfeklere yandan caka satan
Hele giyinmişse saçları en fiyakasından
Değme sözler yetmez, feri figandan

Düştüm okaliptüs yaprağının üzerine
Serseri bir koku girdi burnumdan içeriye
Nefesim daraldı, yürüdü ciğerlerime
Dikenleşen tüylerim düştü aşk peşine

Bir çocuk bağırıyor “gevrek” gevrek
Gülümseyen dişleri kirli, seyrek mi seyrek
Yüzünün çilleri vurmuş yanak üstüne
Burnunda bir sivilce gülüyor herkese
Ellerinin kirleriyle dokunurken simitlere
“Taze bunlar, fırından yeni çıktı” bağırıyor diye
Çok güldüm çok, çocukluğum geldi gözümün önüne

“ Dat, düt, dat, hadi be kardeşim yürüsene”
“ Bak hala bakıyor baygın baygın yüzüme”
“ Uyuma be kardeşim, uyan gel kendine”

Terbiyesizce dalıyorlar hayallerimin rüyalarımın içine
Sevdiğim çok bekledim, yarınım, yarınlarımsın diye

11.01.2011 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 11.1.2011 02:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    desene, gürültü kirliliği hayallerini berbat etti. buna rağmen hayal kurduğun sürece nasıl da mutlu idin kimbilir..

    Cevap Yaz
  • İhsan Ertem
    İhsan Ertem

    'Ama hani neredeydi balıklar
    Ortada yoklar, sanki kaybolmuşlar '
    Sankisi fazla canım ağabeyim, şükür balıklardan kurtulduk, denizlerimiz bize kaldı......

    Teşekkürler, saygılar

    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem

    yarına biraz daha beklentili seslenerek..
    kutlarım
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Abdul Vahap Altay
    Abdul Vahap Altay

    YÜREĞİNİZİN GÜZEL SESİ SUSMASIN DEĞERLİ USTAD TEBRİKLER ŞİİRİNİZE

    Cevap Yaz
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Paylaşım için teşekkürler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (14)

Mehmet Çoban