Kırılmış kalplerin geçip bitmeyen zaman ayarsız saati gibiyim.Akrebim zamanımı ısırdı gidişinle.Zembereği eksik yelkovanda el divan pençeyim. Perma perişanlığının tik tak sesleri.Bu ağlayıp gidenin p’aramparça cümlesiyim.
Özne cümlenin ta başından ağlıyor.Yüklem olarak tut gözyaşlarımızı.Kitaba sığmayacak bu ayrılığın acıları. Sızısı ömrün göletinde dalgalarını reklam olarak kullanacak. Sen dev aşkın son damlasıydın.
Şimdi yitikten daha yitik yetimlerin aşk veledi olmaya çalışan yalnızlığın bakracıyım.Hangi güzel yoğurdunu dolduracak belirsizlik dinamitinde .
Tanımsız bir yalnızlığın dile getirilmemiş, dudaklardan dökülemeyecek kadar ve içli ve kaderi eriten anlaşılmazlığın ezgisiyim.
-Hiçbir t’ele uymaz çala çalışım.
Buruk ömürler ütüleyen yaşlı aşkların terzisi gibiyim.Her şeyi ütüledim; yalnız beni terk edişinin kırışıkları düzelmiyor Bennara.
Hüznü sırtında indirmeyen gidenleri gidiciliğini yapan senli bir aşkın hamalıyım.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
çok güzel, harika, elinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta