Hayat bir gemiye benzer. Koca denizin üzerin´de bazen müşterisiz kalkar, bazen tıklım tıklım dolu olur. Hangi limana varacağımız da belli değildir.Gah bu limana yelken açar, gah o limana yelken açarız. Nice fırtınalara tutulur da ' Ya rahman medet 'diye ağlarız. Kimisi gemisi battı batacak korkusu ile yalvarır hüdaya, kimisi de ummana düşüp, denizin acımasız kolların da can vermekten korktuğu için, medet umar hüdasından.
Ama eninde sonunda her gemi, sonsuzluk limanına yelkenleri açar. Bu yolcuklukta sadece müşteri değil, bir çokta yük yükleriz. Deniz yolculuğun da aç kalmak var, hergün balıkta yenmez ya...Yükleriz yükleri...
Babadan kalmış mirası, her liman da yaptığımız kazançlar. Ailemizin resimlerini, sevdiklerimizi, dost bildiklerimizi. Çalıp çırpıp topladıklarımızı, kırdıklarımızı, yıktıklarımızı vs vs..Yükleriz de yükleriz...Birgün o sonsuzluk limanına vardığımız da, yaka paça tutarlar bizi indirirler gemiden.
' Behey kaptan, ne yük taşıyorsun' diye hesap sorarlar. Bekçiler girer, her yeri didik didik ararlar. Yüklediğin yükler için, teker teker hesap isterler.
' Söyle bakalım kaptan, bu yükü nerden aldın...Bu mal kimindir? ...Kimden izin aldında taşıyorsun...Bu kız, bu oğlan, bu sevgili, bu kalp, bu gül, bu kedi kimindir? Nerden aldın, kimden izin istedin, kimin hakkı idi...! '
Ağlarsın, sızlarsın..Yalvarırsın' Ya rahman medet ' diye, ama sonsuzluk limanın da yalvarışların boştur. Vay o güne ki, yüklediğimiz yüklerin hesabını bizden soracaklar, vay bizlere ki veremediğimiz cevap için tek tek rezil rüsvay olacağız. Seni yaka paça tutup, o sonsuzluk aleminin padişahina götürürler. Padişahin karşısın da dilin tutulur, dizlerinden derman kesilir, gözlerinin ferdi kaybolur korkudan. Yıkılır kalırsın.
Padişah ferman eyler bekçilerine:' Kaldırın şunu! ! '. Ve nihayet bekçilerin yazdığı defter padişaha verilir. Tek tek okunur padişahın önün de yüklediğin yüklerin değerleri, kimden aldığın, kimin malını kime yüklediğin..
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta