23.23. 2010
“yine aylardan kasım sanki sende kaldı bir yarım. “
-Beklentime dargın bakışlarını çiveledim.K’asımın nesliyim bu aşkın dedi kendi kendine.
Gidenlerin    bir daha   dönme   ihtimali  olan   karmaşa   ormanında   saklambaç oynadım. Kayboldum   iliklerine kadar yaşadığım sen  ormanında.Kaderine kadar   kader olup sustum.
Kaderinin  duvarına.
 Bu  hiçlikte, hoşluk   bir boşluğu doldurur.  İçinde  onca   boşluk varken,   her umut   doldurur     gönül testini.  Sen  umutsuzluk   duvarını  üstüne yıkma ki   telsim  olmuş  bir günlere sığsın  hayalin.
Anlatılacaklar   çatladı  yar  kisvesinden.Sensizliğin   aşk biriminde meramlarım   sustu.İlk  güne  sardı.İlk bakışın, ilk  gülüşün, ilk  dokunuşun,ilk   konuşman, ilk   sarılışın,  en çok da ilk  öpüşün  sardı.
-Sayacı olsa  günlerin,  filmi  çekilse   ve bir gün    ölmeye  yakınken   herkesin ömür  filmi  sunulsa.
*En  gizemden, ne gerçeğe kadar bizi anlatan  her şey olsa.Merasime gelenlerin hepsi  görüp ondan sonra    helaleşse.
-Neyse  sevgilim  bizi aşan metafizik   derinlikten çıkar beni.
-Ne vakit düşünsem  düşelgen   bir   hal  oluyor.  
Yapışkan geçmişim döve döve içeri alıyor beni... 
Aşk esen   yamacındayım şimdi.Metruklarını sunan meçhul  kent  suskun.
-Dur’akların    var.
İçinde sen geçen y’olların   var.Burda  yollar  sana çıkıyor, bütün kavşaklarda  senin kavuştaklarında kalan sözler.
-Cümlesi devrik,  öznesi  yitik, beni    kapsam  dışı  iç bükenleri iç  çocuğuna   meyilli   nefis  tezkiyesi     sunar  beni  Suna   haline.
-Damlaların birikmiş olmalı,    omzumda  ağlamaktır   aşk.  Bu yüzden  bensin, bendensin. 
Ömrüme iliştirdiğin   senli       tuf’anların  serencamıyım. Geçmişimi yamalayan  sözlerin var.
Talihimin    imtihanı  var, senin intihar ettiğin  gidişlerde.Günceme  düşüyor   elma.
-Önce Adem,  sonra adam oluyorum. Keşke  hep  Adem olsam, keşke Adem kalsam.
-Adam olmak  iki açıdan zor. Adem kalsam    seveceğim kadın yalnız     Havva    yani sen olurdun. Şimdi   adamdan saydı  hayat  ve aşk.
-Seni sevdim,  elmanı  yedim.  Yetmedi   narlarını  sunan  Suna’ya      nartanesi oldum. 
-Adem  yalnız  Havva’yı  sevdi.  Başka  şansı  yoktu.   Bütün  aşka  öğretiler ondan. Şimdi adam olmanın zorluğunda     Adem    olup  senin  Havva olarak bana  gelişine    meftun  yüreğim.Gittikçe sana kalabalıklaşıyorum.   Sanırım “ Ha’bil,  ha bilme    yanımda.
Belki de bundandır  Kabil  kaldı   hicran.    Aşk  hep güzelliktir,  aşk    hep  iyilere  sudur.  Bu  yüzden aşk  hep Habil.   Gitmeler,  acılar, nifaklar,  nefsi   yanılgılar    hep Kabildi,  hep  bizce  kabuldü.
Şimdi    s’akladığım  yıldızlarla  sensizliği  oynayan, yalnızlığı  boyayan    ruh      koşucusuyum.
-Oysa  yolların bitmiş,   bir uçurum  gülü olarak bensiz soluyorsun.
Sen kabustayken, ben   rüyalarını   ciltliyordum.  Tabiri sensin.
Şimdilerde  caiz olan  seni sevmekti. Nihavent bir   dem  olup   sol yanına  benden aşklar  ekliyorum.
-Babil  kulesinin  en  yükseğine, en yücesine    rayihanı  asıp  boş rolünü oynadığın    filmimin sonunu   izliyorum.
-Yine aylardan kasım,   yine  k’asımlarda    ben.  Yine    aşk   gençliği, yine  beni   yaşlandıran  damlaların.  Akıp  gidiyorum    kaderin kederine.
*Bırak  ıslansın sensizlik, bırak    kurusun   vicdanımın  ummanı.   Sen yoksan,    var olanlar   mutluluğun  nüveleri   değil.
-Matematik   kadar değil sayılganlığım,  ya da  unutkanlığım.   Ben  biri bilirim o da  sensin.
-Bir de sıfırı   sen yokken ben. Şimdi    ilkokula  yeniden  başlamak zamanı   gelmiş.
-Her şeyi yeniden öğrenmenin  çaresizliği içindeyim.
Gelişin  il  gelişin kadar    okul olamayacak.İlklerin  hiçbirini  tutmayacak   dönüşün; ama  her kalışın  binlerce ömür   büyütecek    huzurumuzun     ta içinde.
-Yeniden    bize ait   kendileşme   serüveni    başlayacak.
-Benden kaç   olur. 
-Senden kaç    bir   ben eder. Ne  fark eder ki sayıya  sığmayan sevgimiz varken,   somut    bir ilginin   gölgesinde   çıplak sorular  soruyoruz.
-Üşüyen benim.  Çünkü  aylardan  kasım.
Sensiz, sessiz,  gidişine, doğum gününe  yakın demlerin arasındayım.  Özel   iki kutlamayı yaptığın en ince çizginin mimarıyım. 
“yine aylardan kasım sanki sende kaldı bir yarım”
Yine  sende kaldığım  şarkının   en başındayım,  sonu bir türlü  gelmedi  sen gibi   bilesin  Nazlıcan
Kayıt Tarihi : 14.11.2011 18:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!