Ben eskilerin yalancısıyım bu şehrin, birbirini kucaklayan mevsimlerinin yalancısıyım. O yüzden sen; olmayan iklimlerin buğusundan dem tutupta gelme deme bana.
Ben; dedim ya bu şehrin ve üç yanından koynuna alan ahan bu sen kokan denizin yalancısıyım bin yıllardır sabrını sınayan kıyıların. Uzaklaştıkça küçülen gemilerde büyüyen özlemlerin. Yedeğinde hep bir intihar taşıyan yunusların yalancısıyım. En çokta kendini arayan sorgulayan aşkın yalancısıyım. Sen o yüzden bir eski hüznün eteğinden tutupta dur deme bana.
Anlatırlardı Mecnun'u, Ferhat'ı, Kerem'i bedelini ömürleri bildikleri aşka nasılda bir çırpıda verdiklerini. Yangına uçan pervaneyi.
O yüzden sen; kesip atarken atışlarını kalbimin bir hüzün girdabına. Kendine iyi bak deme.
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek