Yarım kalır her şey Şiiri - Muharrem Akman

YARIM KALIR HER ŞEY

Sen şimdi ona gökyüzü dersin
Havaya şöyle bir baktığında
Orman dersin önündeki yeşil ağaçlara
Güzel bir günün keyfini Yaşarsın doya doya
Derenin şırıltısı da dolarsa kulaklarına
Deyme yaşadığın mutluluğa
Ben her baktığımda oysa
Sevinçlerim hüzünlerim
Kurulur yanıbaşıma usulca
Ormanın işgaline direnen
Buğday mısır tarlalarının
Bir avuç açık kalmış yerinden ara sıra
Son görüntüleri veriyor ısrarla
Şu tepenin ardında sırt boyu
Dedemin maktası varmış yıllarca
Sıcağın soğuğun sabahın ayazında
Gün doğmadan akşamlara kadar çalıştılar
Burada tutundular hayata
Çelik çomak körebe saklambaç
Beş taş dokuz taş oyunları
Bitiverdi hızla
Mektep vardı sırada
Yatılı akraba yanında hışır oğlunda
Şu gördüğünüz balta girmemiş orman
Aynıydı buraya ayak bastıklarında
Evleri yanmış dombaycı oğlunda
Koca kangaloğlu kucak açmış
Yurt edinmiş buraları
Kısa bir Eskiköy macerasından sonra
Tarla lazımdı acilen
Ulu ağaçları yıkıp yerinden
Kökleri de çıkarılıp toprağın derinliğinden
Deymeyecek sabana pulluğa kazmaya
Bir ufacık dal parçası minnacık taş
Ve ardından zonguldak'ta karaelmas
Dedem tanışır mükellefiyetle
Eli kazma kürek tutan her erkek
Gidecek illa maden ocağına
İkinci Dünya harbi kapıda
Kömür lazım vatanıma
Şimdi istesekde göremezsin maden ocaklarına
Maden ocağı Rençber ağac ustası
Toprak uzmanı hayvan bakıcılığı
Geçinip gittiler kimseye muhtaç olmadan
Durmuş Niyazi Hasan
Hüsnü Rabiadan olma
Kök salmışlardı bu dağlarda
Bilemezler di yıllar öncesinden
Dağılacak evlatlar torunlar sağa sola
Başladığı yere geldi her şey
Orman oldu dağ oldu ıssız oldu
Sen şimdi baktığın zaman bu dağlara
Ne güzel dersin gördüğün gibi
Bense sayfalara sığdıramam gördüklerimi
Yazarım yazarım hissettiklerimi
Yinede yarım kalır her şey

Muharrem Akman Zonguldak
7/04/2019