çok sevdiğim şiirlerin ışığa dönüşmesini isterdim
kanatlarına tutsakken özgürlük
savrulmuş gazeller arasında yalnız
tebessümlü
bereketlenip göğün damarlarında
çok uzun bakmak isterdim
teleklerinin ardından gün/eşine
malûlen yarım ezgi
dudağını sağ yana eğmiş
üstelik katran da kanarken az ışıklı bir asya’da
ellerimi iki yana açıp
üzerine çektiği simsiyah tülün en hüzünlü ipek yolu
bir kekliğe
ve yankılanan sesinin sancısına
rüzgârlı ağlamak isterdim
çok susmak, açığından kıyısına
yâni yalnızlık yazgı değil de
suç olmuşken
eylül şiirine
mayıs ezgisine
haziran şairine
suçluyken bir ırmağın yatağından
ilticâ ile
bozkır suskunluğunda yazıp, bozbulanık masallara ağlarken
ağıtlı şiirlerin
sarı yemenisi
kaçışını kucaklayıp göğsünden kırılmış bir hilal’in
ağrısız yemîni
aşk/a bile bile nadasın nemenem olduğunu bilmeyenin
ışığa dönüşmesini isterdim
asya’sından yangın bir köprü olup,bile bile
çok susmak isterdim bağıra bağıra çargâhtan
tuzlarına bilenip
boğaza dayanan sancısını,sağ yana düşüren şiirlerin
iki yakasını bir keklikte uçurmaya gidenin
sol gözü olmayı ne çok isterdim
hüznünü önce saçlarından tarayıp şairin
Kayıt Tarihi : 21.4.2009 10:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!