Kalemimden dökülenler yüreğimin sesiydi. Doğmadan infazı verilen bebeğin parça parça alınan organları gibi döküldüm. Her bir harf neşterin ucunda sallanıyordu.
Kızıl renkli sonbaharın düşlerinde uyandı, düşen her yaprak gibi yağmurlarla toprağa karışmayı bekliyordu. Amacı ya yok olmak ya da yenibaharlarla hayata dönmekti. Yok olmayı düşledin hep, kimsesizliğin kollarında esintinin götürdüğü yere gitmek, yada fırtınanın nefesinde uzak diyarlara yolculuk etmekti.
Alışkanlıklar bırakılabilir miydi?
Gidebilir miydi bağlandığı kökler?
Ayrılık vagonlarından el sallayabilir miydi yaşanmışlıklarına?
könül ayrılmayır öz baharından,
söhbet baharından söz baharından
deyirem vetenin birce qış günü
yaxşıdır qürbetin yüz baharından.
Devamını Oku
söhbet baharından söz baharından
deyirem vetenin birce qış günü
yaxşıdır qürbetin yüz baharından.