Kalemimden dökülenler yüreğimin sesiydi. Doğmadan infazı verilen bebeğin parça parça alınan organları gibi döküldüm. Her bir harf neşterin ucunda sallanıyordu.
Kızıl renkli sonbaharın düşlerinde uyandı, düşen her yaprak gibi yağmurlarla toprağa karışmayı bekliyordu. Amacı ya yok olmak ya da yenibaharlarla hayata dönmekti. Yok olmayı düşledin hep, kimsesizliğin kollarında esintinin götürdüğü yere gitmek, yada fırtınanın nefesinde uzak diyarlara yolculuk etmekti.
Alışkanlıklar bırakılabilir miydi?
Gidebilir miydi bağlandığı kökler?
Ayrılık vagonlarından el sallayabilir miydi yaşanmışlıklarına?
Sana koşmak istedim sabrım tükendi
Takatim tükenmiş gücüm yetmedi..
Sığındım biçare sensizliğime
Resminle konuşup ağladım bugün
Öyle ihtiyacım vardıki sana
Devamını Oku
Takatim tükenmiş gücüm yetmedi..
Sığındım biçare sensizliğime
Resminle konuşup ağladım bugün
Öyle ihtiyacım vardıki sana



