Ansızın göz pınarlarımdan kan damlıyor,
Sanki birşeyler sızıyor içime bilinmez bir yerden.
Kalbim bir kartal; parçalar göğüs kafesimi,
Ne güzel yakışacak yare gelinlik, bana kefen.
Rüzgarlar esince güle verdim adımı,
Yosun tuttu yüreğim aynı yerde beklerken.
Bakmayın öyle! Kırdılar işte kanadımı,
Ne güzel yakışacak yare gelinlik bana kefen.
Nişan yüzüğünü taktı azrail parmağına kalbimin,
Kuyularda Yusuf oldum, dibindeyim alemin,
Artık kapandı bana bütün kapıları cennetin,
Ne güzel yakışacak yare gelinlik, bana kefen.
Birer birer yıkıldı mabedleri gönlümün,
Bu ne hoyrat sevdadır, ey çileli başım!
Bir yerde azap var, bir yerde düğün,
Ne güzel yakışacak yare gelinlik, bana kefen.
Şimdi İstanbul gibiyim karanlığında ortaçağın,
Ne gecemde huzur var ne gökte hilalim.
Bu ne derttir Allah'ım, bu nasıl bir yangın?
Ne güzel yakışacak yare gelinlik, bana kefen.
Mutluluk için biraz geç kaldım,
Ölümse bu tazelikte henüz erken.
Zıtlıklar arasında kördüğümle bağlandım,
Ne güzel yakışacak yare gelinlik, bana kefen.
Vuslata ereceğiz sevgilim, hayallerimizin rengiyle,
Benden yana hiç olmasın endişen.
Bir sabah ezanıyla beyazlar içinde,
Ne güzel yakışacak sana gelinlik, bana kefen.
Kayıt Tarihi : 3.11.2008 13:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!