Her yandan çekildim.
Gün ve gün.
Bandırıldım.
Her halta.
Bandır, bandır...
...yıkanmadan,
Gitmeden lekeler,
Vıcık vıcık ve hoş.
Önümdeki reyondan seçmediğim şeyi,
Arka cebime ustalıkla tıkarsınız.
Çıktığımda her türden lekeye yakalandığımı;
Önce montumu,
Sonra ceketimi,
Sonunda da kazağımı çıkarınca kabullendim.
Kafamın damarları patlamalı,
Dişlerim kırılmalı,
Avuçlarım kanamalı,
Ama,
Olan bir halt yok.
Yalnızca biliyorum.
Ağlayasım var.
Görüşmem var.
Saatler sürecek.
Birini lanetleyecek isem kendimi,
Ardından arzulayacağım bir şey varsa tekliği.
-Sabırsızlıkla halk bekliyor,
Bana bandırılan lekeleri okşayıp gözleyişimi yargılayacak o parmaklar,
Hepsinin yüzü benimkinin aynısı.
Fark etmiyor.
Yerlerini sizinle değişeceklerdir eminim.
-Temizlenmedin.
Sevdin sen.
Etmediğini edenlerden elde ettin.
Sen, o sen, bu ve şu da sen.
Sadece sen.
Bir tek sen.
Sen...
...Sen sormadan seller sana serpilirken,
Umudun tanesini yine de bırakmıyorsun.
Sımsıkı...
Kerem HacımustafaoğluKayıt Tarihi : 17.11.2024 13:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!