Yaratılış Hikmeti ve Hakka erişmenin sırrı

Yusuf Tuna
17038

ŞİİR


127

TAKİPÇİ

Yaratılış Hikmeti ve Hakka erişmenin sırrı

Allahu Teala, cemâlinin nurundan ilk önce ona nur kattı,
Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in nurunu yarattı.

Allah,Peygamberin ruhundan diğer ruhları yarattı,
Ondan sonra Yüce Yaratıcı Kalem’i ve Aklı yarattı.

Bunların hepsinden bir şey murat edilir gönül çiçeği,
Hakikat-i Muhammediye, yani Muhammed gerçeği.

Durum böyle olunca,oluşan kutlu ışığa nur dendi,
Çünkü Celâl sıfatı altında karanlığa nurdan ışık indi.

Bunu insana Kuran-ı Kerim'de Allah haber verdi,
Nurlu olan , her şeyi açık anlatan yüce kitap geldi.

Önce Akıl dendi,çünkü her şeyi idrak ederdi,
Kalem dendi,çünkü ilim onunla yayılıp giderdi.

Ruh-u Muhammedî, olanların özü yani gönül faslıdır,
Bu öz ile hayat iki cihanda kainatın öncesi ve aslıdır.

Bunu Peygamber Efendimiz şöyle söylemektedir:
“Ben Haktanım, müminler de bendendir”demektedir.

Peygamberimiz buyurmuş“Şeriat bir ağaç gövdesidir,
Tarikat onun dalı,marifet yaprağı,hakikat meyvesidir.

Kur’an’a gelince,tevil bakımından Hakkı kelam olur,
Gerekse tefsir bakımından ilmin hepsini içine alır.

Tefsir avam tevil havas,kullara özgü olan bir rıfattır,
Bize gelen,Zahir,bâtın yani, şeriat yolu ve marifettir.

Cenab-ı Hak, şeriatla dış dünya düzenini emreder,
Marifet ile de hayatta iç dünya düzenine doğru gider.

Her ikisinin birleşiminden hakikat doğar buna misal,
Ağaçla yaprağın durumunu gösteririz onu örnek al.

Bundan sonra meyve oluşur,ayetsiz ona ulaşamazlar,
İki deniz karşılaşır;onlar arasındaki berzahı aşamazlar.

İki mânâ birden alınmalı,zahirî bilgiyle varlık görülemez,
Hakikat elde edilemez,ne yapsan da hedefe varılamaz.

İbadetin tam olması için, şeriatla marifet gereklidir,
İnsan,şer’i bilgilere muhtaçtır,bunlar birbirine eklidir.

Bu ilimle,Alemde Hakk’ın zati bilgileri elde edilir,
Bundan sonra Hakka ibadet ile,bâtına sıra gelir.

Bu ilimle marifet aleminde irfan ile gönül huzur bulur,
Marifet,kalp aynasını açmak ve onu temizlemekle olur.

O vakit Hakkın Cemâli'nin hazinesi gözükmeye başlar,
Kalp sırrının özünde gözükür,gönül de kötü olanı dışlar.

Marifet,yani irfan sahibi olmak,sırrı bilmekle olur,
Yüce Allah’ın zatını bilip irfan sahibi olmakla olur.

Arif olmada,dünya ve ahirette cismin alacağı hız vardır,
İrfan duygusunda,öbür âlemde ruhun alacağı haz vardır.

Peygamber şöyle diyor;zikirlerin en değerlisi,Allah'tır,
Bütün peygamberlerin ise yaptığı Lâ ilâhe illallah’tır.

Zikir ilk defa dilden olur,buradan nefse geçer sözler,
Sonra sırasıyla Kalp, Ruh, Sır, Hafi ve Ahfa'yı izler.

Dilden olan zikir,kalpten yapılana benzer bu nimettir,
Dilden zikir varsa, Allah kalben unutulmamış demektir.

Nefisten,yani içten yapılan zikir de,hiç bir ses işitilmez,
İçten bir hareket ile olur,bunu zikir yapmayanlar bilmez.

Kalbin zikri,özde celâl ve cemâl sıfatını duymaktır,
Ruhla olan zikrin,Hakkın nurani tecellisine uymaktır.

Sır âlemindeki zikir,ilâhi sırrın murakabesine götürür,
Gizli zikir,Yüce Hakkın katında cennet otağını getirir.

Ahadiyet zatındaki nurlar insanı kamilen geliştirir,
Gizli zikirler kulu Hakke’l Yakîn makamına eriştirir.

Hafiyü’l Ahfa denilen halden,Yüce Hakkın haberi olur,
Ayette bu şöyle denmiştir; “Sırrı ve en gizliyi Allah bilir.”

Yapılan zikirlerden sonra bir ruh oluşup belirlenir,
Yolun sonuna doğru oluşan ruha Tıfl-ı Mâni denir.

Allah o ruhu,kullarından dilediği kulların kalbine katar,
Bu ruh,kudret aleminde durur müşahede de yer tutar.

Doğru yapılan zikir,kalbe Hakkın nurlarını yerleştirir,
Zikredenin kalbi nur ile dolar bu nur kalbi gürleştirir.

Rüyetullah ilâhi sıfatlara zikir yolu ile manada ermektir,
Hakkın,öbür dünyada iken Cemâl-i tecellisini görmektir.

En önemlisi namazdır,kılan kendini Kabede bulur,
Hak için kılınan namaz ancak kalp huzuru ile olur.

Tasavvuf ehli,kutsal mânâ hallerine sabi olarak alınır,
Bu nedenle,o tıfl-ı mânâ veya veled-i kalb olarak bilinir.

İnsanın Melekut Alemine geçmesi için bu ibrettir,
Gönül kuşa benzer,kuş bir yumurtadan ibarettir.

Kuşlar doğup kabuktan çıkamaz ise asla uçamaz,
Ruhani olan Mânâ Aleminin doğmasından kaçamaz.

O,insanın gerçek halinden gelir,bu da insanın sırrıdır,
Onun varlığı şeriat ile hakikat ilminin birleşik varlığıdır.

İnsan oğlu iki suyun bir araya gelmesiyle oluşur,
“Biz insanı karışık sudan yarattık''ayeti ile gelişir.

Yusuf Tuna
Kayıt Tarihi : 30.3.2019 13:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Tuna