Küçük bir çocuk kalmış aklımda
Hınzır mı,hınzır? Üstelik afacan da
Her gün salıncaklar kurar
Akan derelerde yunar
Şarkılar söylerdi bağıra,bağıra
Bir gün elini keser oynarken
Bir gün ayağını burkar koşarken
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili Şairim; Biliyor musunuz, hiç yaramazlık yapamadım çocukluğumda, ne tırmanıp ağaçlara düşüp incittim kolumu bacağımı ne de şarkılar söyleyebildim avaz avaz, birden büyüdüm sanki, imrendim şimdi bir kez daha size...
Yeni Başhekim akıllandığımı sanıyor yakında taburcu edecekmiş beni...dışarda hayat nasıl ki..
Keşke çocuk dilindde dile gelebilseydi şarkılar,çocuklar gibi riyasız sevebilseydi herkes ve herkes bir çocuk saflığında bazen de nedensiz mutlu olmayı öğrenmiş olsaydı !!!' O zaman daha yaşanır hale gelirdi dünya. Ve biz büyüklerin hatalarıyla dolu olan bir dünyada bu güzel şiire ve bu güzel yürekli dosta hüzün kalmazdı . Yüreğine dokunmasın hüzün yeli Güzel şiirne tşkler
Çocukluk günlerime gittim...Hepimizi ne de güzel anlatmışsınız...Yüreğiniz dert görmesin...Sevgilerimle.
Yaşamın yakan acılarını öğrenmiş küçük kız çabucak... Gelecek yaşamında ki yakıcı acıların az olması dileğiyle tebrikler güzel şiire. Sevgilerim ağlayan küçük kızın yüreğine...
Çok güzel olmuş bu şiirniz, çocuk hayalleriniz bitmesin ama ... Tebrikler
Saygılarımla
şiirinizi okuduktan sonra gözlerimi kapayarak tekrar okudum.
kendi şiirlerimi bile hafızamda tutamam ama güzel şiirinizin izleri kalmıştı.
sizde resim yeteneği de olmalı.en küçük detaylarıyla çok iyi bir portre çizilmiş.
kutlarım.
sevgi ve saygılarımla.
çok ama çok güzel... dizelerinizin hayranıyım sizi yürekten kutlar içinizdeki kızın hep gülmesini temenni ederim...saygılrımla esenlikler...
Ne vardı hayalinde?
Neler düşlerdi?
En çok neyi isterdi?
Ağır kömür ütülerini alır
Her gün hayallerini ütülerdi
İncir ağacının dalı kırılıp,
Isırganlar içine düştüğünde
Belki de
Onu en çok ağlatan..
Gerçeklerdi.
Sevgili kardeşim Nevin hanım harıka duygular bana geçmişde yaşadıklarımı hatırlattın gönül kaleminiz sizi ta çocukluk yıllarına taşımız çünkü dizelerdeki resimler hep siyah beyaz gözüküyor o kaleminiz hep yazsın kutlarım şiirin mana yönü çok hoş kalemine yüreğine sağlık sevgi ve saygılar sunarım Tuncay Akdeniz
Sahi!
Ne vardı hayalinde?
Neler düşlerdi?
En çok neyi isterdi?
Ağır kömür ütülerini alır
Her gün hayallerini ütülerdi
bu bölümü çok sevdim çok güzel olmuş yüreğine sağlık.
kalemin yüreğinden hiç ayrılmasın
CANIM NEVİNİM BU ŞİİRİN İNAN BENİ ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜ HANİ KÖYDE AMCAMLARDA KALDIĞIMIZ ZAMANA.KALEMİNE SAĞLIK ÖPÜYORUM. MÜNEVVER ŞENOL
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta