Yaramaz Fatih Sultan Mehmet

YARAMAZ FATİH SULTAN MEHMET
Fatih bu, yaramaz olmaz mı?
Küçüklüğünde yaramazmış.
Akşemsettin ondan bıkmaz mı?
Öyle de; çare bulamazmış.

Küçük Mehmet Akşemsettin'e;
"Ben padişah oğluyum" dermiş.
Hoca atarmış hep içine,
O, çok sabırlı bir erenmiş.

İkinci Murat bilmiyormuş,
Oğlunun neler yaptığını,
O, her şey düzgün sanıyormuş.
Yanlış yollara saptığını.

Akşemsettin, bakmış olmuyor,
Padişah katına çıkacak.
Yaramaz Mehmet durulmuyor,
İyice zıvanadan çıkacak.

Sonunda gitmiş babasına,
Anlatmış ona sıkılarak,
Padişah yer göstermiş ona
Yapacağını anlatarak.

Mehmet yine aynı ertesi gün.
Diyor; "Ben padişah oğluyum,
Bir şey yapamazsın tün ü gün,
Ne yapayım, işte ben buyum".

Tam o anda kapı açılmış.
Padişah girmiş içeriye.
Hoca ona bir tokat atmış,
"Demiş; Çabuk çık dışarıya!"

İzinsiz derse giremezsin!
Padişah da olsan bu böyle.
Bunu sen de öğreneceksin,
Git! Kime söylersen söyle!

Padişah çıkmış süklüm püklüm,
Mehmet suspus olmuş, şaşırmış.
"Uslansın benim güzel yüzlüm"
Kapıyı çalıp yine girmiş.

Bu oyun çok iyi işlemiş.
Kar yağmış güvendiği dağa.
Mehmet yaramazlık etmemiş,
Başlamış tam Fatih olmağa.

Baki; Fatih dediğin budur!
Yatıyor işte şu türbede.
Gelen geçen fatiha okur,
Sen de fatiha oku, sen de.
5.8.2017