Yarama örtü...
İpekten, kumaşa sarmıştım Annemi !
Yaralarıma örtülsün diye sakladım...
Rengi atmasın diye, güneşi eve almadım
Yaralarımda gezinen, kırmızı gelinimdi o !
Duvağını indirip yüzünden, gitti !
Gürültüsüz, ağladım...
Karanlık, daha hızlı çıkar oldu merdivenleri...
Daha bir yoruldum !.
Birisi, gür sesiyle bağırdı ! Acı ! Burda mı !!
Burda !
Kuklalarımın iplerini , acısız bir şekilde kesti.
O yaz, en çok uçurtmalara çığ düştü
Birde çocukluğa !....
Küçük ayaklarını,
suyun üzerinde sektiren çakıl taşlarını izledim
Ellerimi sakladım...
Bu cümlenin çocukları, elleri olmadan büyümüyorlardı ki !
Hiç çıkartmadım gizlediğim yerden, parmaklarımı.
Hiç şıklatmadım
Şapkadan tavşan çıkartmadım !.
En tedirgin yanından kokladım geceyi
Çevremde kimliksiz dolaşınca hüzün, ürktüm !
Ayak izimi tanımayan sokağa,
öyle kolay görünmedim
Söğütlerin ve üzüm asmasının ninnisini söyledim bütün bir asır
Uyumadım !
Yaşama sızan ,bütün ihbarlar asılsızdı !
O ressamın rüyasındaki,
kırmızılı Anneyi ben çalmadım !
Bozmadım saçlarını ,dağıtmadım rengini !.
Sadece kokladım !
Çizdiği gibi ,öylece yerine bıraktım !.
Çizdiği gibi...
DİLEK ARIN
Murat ŞairKayıt Tarihi : 29.10.2024 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!