Yaralı Martı... Şiiri - Çiğdem Şimşek

Çiğdem Şimşek
89

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yaralı Martı...

Onu bulduğum da kanadı kırıktı, yaralıydı.
Acı çekiyordu.
Gözlerinde hala gökyüzünün hasreti,
İçinde ise vapur sesleri vardı.
Çok yorgundu.
Özgürlüğe kanat çırpmaktan...
Kanatlarının bulutlara değmesi,
Bir kadının teni kadar yumuşaktı onu için.
Özlüyordu...

Martı... Deniz olmadan nereye kadar uçabilirdi ki!
Yüksek dağların hangi göğüne kanat açabilirki, hesapsızca.
Yaşayabilir miydi?
Bi denese miydi acaba?
Son bi gayretle uçsa!
O hep uçsa.

Martı... özgür ama yine de tutsaktı.
Maviye tutsak.
Bu nasıl bir özgürlüktür ki kopamıyordu?
Başka renkleri görmeden, öğrenemeden!
Gök kuşağınının yedi rengini hiç bilmeden.
O minik beyaz yüreğinde hep mavi vardı.
Hissediyordum.
Kız Kulesi'nin denizi, göğü onun için her şeydi.
Martı onun aşkından Marmara kafesinde,
Onurundan vaz geçmiş, bir parça simide razı gelmişti.
Tutsaktı...

Denedi...
Hayatına mall olacağını bile bile.
Yüreğiyle yeni mavilere yelken açmayı denedi.
Uçtu... uçtu... uçtu...

Martı... avuçlarımda, öylece yatıyor.
Acı içinde.
Yalnız, kimsesiz, mahsun.
Ona bakıyorum, sevgiyle.
Çok geçmiyor iyileşiyor.
Bir sabah... ansızın... o yok.

Yapamazdı.
Onsuz yaşamaya dayanamazdı.
Anladı.
Başka renkleri ve ışığı bilmiyordu.
O mavide tutsaktı.
Öğrenmemeliydi.

Yaralar kapanınca,
Çekilen acılar unutulur derler.
Özgür ruhu onu çağırmıştı.
Anladım ki o kendi kafesinde,
Mavisinde, Kız Kulesi'nde...

Ne zaman vapura binsem,
Yüreğimdeki yedi renkle,
Onun onursuz aç ruhuna simit atarım.

Çiğdem Şimşek
Kayıt Tarihi : 29.8.2002 11:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Çiğdem Şimşek