Yaralı KUŞ Şiiri - Necip Zeybek

Necip Zeybek
206

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Yaralı KUŞ

Aman Allahım,
Bu kaçıncı baskın,
Kaçıncı kuşatma;
Kaçıncı saldırı böyle!
Ve o nasıl silah öyle,
Kanına girer bir anda onlarca yavrunun,
Binlerce saçma!

Dolanır telaşla,
Silahların gölgesinde bir deli atmaca.
Çırpınır umutsuzca...
Ne yapsın zavallı,
Göz koyan yuvasına,
Değil kendi gibi yalnız kanatlı;
Düşmanı çelik gagalı azman bir akbaba...

Atılır ileri zavallı atmaca,
Yırtınır çılgınca,
Ama gidemez ötelere.
Çırpınır yavruları için çaresiz,
Döner yuvasının üstünde içgüdüsel,
Bir kaç tüy uçuşur ilerilere anca…

Allah’ım bu kaçıncı saldırı,
Bu kaçıncı kuşatma
Ne yapsın atmaca?
Arkası yok sığınsın,
Çekile çekile,
Geride kalmamış ki toprak,
Ardı sınırsız boşluk.
Kesilmez ardı sıra gelir açlık, hastalık, yoksulluk;
Arkası ölüm, ardı yokluk...
Biçarenin kolu kanadı da kırık.
Bu sefer onu
Ne olur yerinden yurdundan oynatma.

Allah’ım,
Bu kaçıncı saldırı,
Bu kaçıncı kuşatma,
Zavallının son sığınağısın.
Sen ki sahibisin kâinatın,
Sen ki esirgeyip koruyansın,
Ne olur terk etme,
Atmaca değil,
Can çekişen insanlık,
Elbet verirsin Rabbim,
Cezasını da rızkını da yarattığın her canlının,
Yardımınla kırılır bu son kuşatma,
Yeter ki yem diye,
Canavar akbabanın önüne yaralı bir kuş atma! ...

Maalesef sulu gözlü denilecek kadar duygusalım dostlar. Bilhassa insanların unuttuklarını sandığım güzel bir hasletlerini görürsem gözlerim dolar. Bu şiir her ne kadar Filistinlilerin çektikleri sıkıntıları anlatsa da şiirin bilhassa buradaki yaralı kuş motifinin yani Atmacanın ortaya çıkışında aşağıdaki olaydan yola çıkıldığını da unutmamak gerekir diye düşündüğümden şiirin hikâyesi kısmını iki bölümden oluşturmayı uygun buldum.

Biliyorsunuz insanlığın parayla ölçüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Geçenlerde bir devlet hastanesinde bir diş doktorunun bir küçük çocuğun annesini ikna çabasına şahit oldum. Anne hastaneye çocuğunun az - çok çürümüş dişini çektirmek için getirmiş. Doktor hanım, çocuğun bu dişini kaybetmesine gönlünün hiç razı olmadığını dolgu ile kurtarabileceğini söyledi. Anne nasıl olsa bu dişin zedelendiğini artık dişin uzun ömürlü olmayacağından falan bahsetti çekilmesinde ısrar etti. Doktor sonunda ikna etti ve diş kurtuldu. Ve bu duruma doktor hanım, anneden de çocuktan da fazla sevindi. Pek çok doktorun daha az zahmete katlanarak işini yürüttüğü bir ortamda zor ama insana daha yararlı olan bir yol seçen bu genç doktoru çok takdir ettim.

Biraz sonra kendimde aynı muameleyi gördüm. Bir başka doktorun hemen çekilmesi lazım dediği dişimi gördüğünde, bu dişi çekersek ağzınızın tadı tümden bozulacak, dedi. Kanal tedavisini denesek kurtarmamız çok zor, ne dersiniz? Ben kurtulmasını çok isterim, dedim. O da hiçbir doktorun çalışmayı istemeyeceği yerdeki dişimi kurtarmak için harekete geçti. Ve bana özel diş doktorlarının ayıracağı mesaiden daha fazla zaman ayırdı. Onların harcayacağı emekten daha fazla emek sarf etti. Ve benim dişimi de kurtardı.

Böyle özverili bir doktorla karşılaştığım için hasta olarak şanslıydım. İnsanî değerlerini kaybetmemiş birisini gözlemleyen bir şair olarak da şanslı olmalıyım diye düşündüm. Onun adını kullanmadan, onu anlatan bir şiir yazmak fikri hoşuma gitti. Ancak arzu ettiğim niteliklere sahip bir şiir müsveddesi bile yazamadım. O mücadeleci, genç doktorun adını hatırlatacak bir sözcük geldi aklıma. Bu genç, güzel, çalışkan anaç ruhlu doktor hanımın adını ya da soyadını şiirimle yaşatmak fikrine bari sahip çıkayım istedim. İşte, şiirdeki ATMACA motifi böyle doğdu.

Kim bilir, bir gün bu şiirin doğuşunda kendisinin uyandırdığı etkiyi öğrenir de benim doktorum da mutlu olur.

Ama ben tanıdığım, tanımadığım işini güzel yapan her insana buradan teşekkür ediyorum.Çünkü onlar önce para kazanmak için değil, topluma hizmet etmek için işlerini canla başla yapıyorlar.

Necip Zeybek
Kayıt Tarihi : 6.1.2009 22:28:00
Hikayesi:


Savaşın iç yüzünü anlatan çok şiir yazdım.Ancak Filistin o kadar mazlum, o kadar yalnız ki...Gürdüğü zulmü bir şiirle anlatamazdım.Anlatmadım da, Çünkü yaşanan acıları nasıl anlatırsanız anlatın,yetersiz kalırsınız..Bundan dolayı hiç yazmadım.Fakat bir büyüğümün yazdığı bir şiirin altına bir beşlik dökülüverdi kalemimden.Bu bir bedduaydı.Belki herkes okursa duamız tutar diye bu beşliği aldım sayfama. Sonra askıda kalır gibi oldu bedduam ve anlaşılır kılmak istedim başına bir mısra, bir mısra daha ekledim.Bir de baktım ki yazmak istemediğim konuda bir kaç şiir doğmuş.Yayınlayıp yayınlamama konusunda tereddüt ettim.Ve anlatılmaz vahşeti ve acıları sığ da olsa anlatan bu şiir serisini de yayınlamaya karar verdim.Bu serinin ikinci şiiri 'Yaralı Kuş 'oldu.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fikret Görgün
    Fikret Görgün

    'camiler bile düştü şehit'
    Müslümanlar uyanmak için dah ne olmasını bekleyecekler.
    Yüreğine sağlık.
    Fikret Görgün

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak

    (Filistin 1) Yaralı KUŞ
    Allah'ım, bu kaçıncı saldırı böyle,
    Bu kaçıncı kuşatma;
    Ve o nasıl silah öyle,
    Kanına girer bir anda onlarca yavrunun,
    Binlerce saçma.

    Bir güzel yüregin serzenisleri Allah mazlumlarin yardimcisi olsun...

    Güldeste Siir Grubu /muza davetlimsiniz Necip bey, bekliyoruz güllerle....

    Cevap Yaz
  • Nilgün Pakyıldız
    Nilgün Pakyıldız


    (Filistin 1) Yaralı KUŞ

    Allah'ım, bu kaçıncı saldırı böyle,
    Bu kaçıncı kuşatma;
    Ve o nasıl silah öyle,
    Kanına girer bir anda onlarca yavrunun,
    Binlerce saçma.

    Cevap Yaz
  • Nilgün Pakyıldız
    Nilgün Pakyıldız

    Evren'de bir şey hariç, her şey inceldiği yerden kopar...
    Sadece ZULÜM kalınlaştığı yerden kopar..
    Zulüm yapan kim olursa olsun sonuçlarına er ya da geç katlanacaktır... Zira zalimin hasmı Allah'tır ....
    Umuyorum ki,İlahi adalet bir an önce devreye girecektir.....

    ..çok geçti içimden Gazze için bişeyler yazmak.. ama beceremedim..yazamayan binlerce insanın da içinden geçmiştir inanıyorum.. bu sebeple ayrıca binlerce teşekkür ederim,yüce yüreğinize ve emeğinize..sonsuz saygı ve sevgi ile...
    Duyarlı yüreğinizi kutluyor, dualarınıza katılıyorum...






    Cevap Yaz
  • Ali Koç Elegeçmez
    Ali Koç Elegeçmez

    İyi ki yazmışsın dost! Onlar çocukların, anaların üzerine fosfor bombası atmaya utanmazken, dağdan gelip bağcıyı döverken, biz insanlık dışı bu tür uygulamalar karşısında duygularımızı-hem de kibarca, bomba atmadan- yazmaya mı utanacağız..Kutlarım..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (8)

Necip Zeybek