Hani yolları yok edip gelecektin gurbetin kızı
Seni beklediğim şehre, martıların kanatlarını takıp
Geceyi karşılayacaktık şiircesine
Bir akşamüstü kumsala ateşi yakıp
İkimiz için birkaç şişe şarap kırmızı
Erol ağabeyin vazgeçemediği rakısı
Çakılların üstüne çilingir soframızı kuracak
Şerefe deyip kadehi kadehe vuracaktık
Izgaramızda pişerken, kefali, çipurası
Bir tahta parçasının üstünde çoban salatası
Birkaç elma soyacaktık birkaç portakal
Biraz kaşar peyniri biraz karışık çerez
Biz bize bir akşam yaşayacaktık kör topal
Vazgeçtim diyorsun. Neden? Kime şimdi bu garez?
Gökyüzünde yıldızlar, çakıllar üstünde mum
Üstümüzde karanlık uzanırdı, altımızda kum
Yakamoza bakıp dalgaların türküsünü dinleyecek
Akdeniz’e şiirler yazıp şarkılar söyleyecektik
Vedat’ın sazından Eftelya dökülecekti suya
Türküler sevinçler hüzünler çıkacaktı aya
Anadolu’dan şiirler okurdu Gülseren abla
Kumsala vurmuş, yaralı bir tahtelbahir
Kim karışabilirdi ki bize, hangi hakla?
Dudaklarımızda türküler, gözlerimizde cevahir
Hani nisan yağmurlarından sonra gelecektin
Seninle güzelleşecekti akasya mevsimi
Gönlünden hüznü, yüreğinden hasreti silip
Gözlerine serecektim en güzel mavimi
Kızıla boyanacak gökyüzü, geceden sabahı çalıp
Unutacaktık yüzyıllar boyu kendimizi
Yeni bir milât açacaktık, devir dönecekti
Dolunay denize düşüp yıldızlar sönecekti
Nasıl ölçebilir ki bu dostluğu, hangi iskandil?
Bu sevgi sınırsız tutku, sönmeyen kandil
Gözlerimize doğacaktı sabah güneşi
Yaşanmayacaktı o gecenin bir başka eşi.
Hani gelecektin gurbetin kızı
Gelecektin hani.
Bolat Ünsal / Cennetimdeki Yasak 2012
Bolat Ünsal
Kayıt Tarihi : 30.1.2021 00:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!