Yine yaralı yüreğim,
Yine ağlamak istiyor gözlerim,
Acizliğimi bir kez daha bildim,
Yalnızlık deryasında deli divane gezindim,
Rüzgar teselli verirmişcesine saçlarımı okşadı,
Yılların gerisinden bir ses sanki kulaklarıma fısıldadı,
“Ağlamak için köşe bucak arama,
Sevgi için kalbden kalbe konma,
Sevgide rızık gibi kısmet meselesi,
Nasibi olmayan sevgi nedir bilmez ki”...
Güller feryatta, güller yasta,
Sevgiler ölmüş,
Gülizarda hazan var,
Duygular isyanda,
Ağla gözüm, ağla yüreğim,
Ağlayabildiğin kadar ağla...
Yine gülümden kan damladı,
Gönlüm yaralı,
Dünya denen nesne,
Dert üstüne hasret,
Hasret üstüne dert,
Çekebilirsen gelde sen çek...
Sevdayı erittim yüreğimde,
Gözbebeklerimde bulutlar,
Yağmur olmaya zaten sebeb arar,
Denizse kudurmuş,
Hırçın dalgalar sahile vurur,
Ya yüreğimdeki fırtına..
Acaba ne zaman, nasıl durulur...?
Gül yaralı, bülbül kafeste,
Hicran kol geziyor gönül denen hücrede,
Umutlarım, hayallerim bir kağıt gemi,
Okyanusa saldım,
Acaba varırmı hedefe..?
Açmazmı bahçede bir gül,
Goncaya konmazmı bir bülbül,
Nisanda hazanı yaşadı gönül,
Ey sevgili Azrail nerdesin,
Yetmezmi çekilen bunca dert bunca çile..?
10-10-2001
Seyit Burhaneddin KekeçKayıt Tarihi : 12.5.2007 04:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!