Feride’ye…
ama sen, ne güzel akşam olurdun;
ben, perdeleri çekmek istemezdim…
her kapıda, bi’ korunun genişliğine açılan,
‘sen’ düşüncesi, suç sayılmazdı, o zamanlar…
…………………………………………………
çalakalem, kırlangıç yuvası,
gökyüzü serseriliğim benim…
…………………………………………………
soluğumun, sevgiden tutuştuğu yerde,
‘çöl’ diye dökülürdün gecemden içeri,
bundandı susuzluğum;
içtikçe, gövdenden ağan, ağulu ateşi…
…………………………………………………
sabahları, incecik kahvaltı kokusu,
sana alışıp, düşmelerin, miskinlik uykusu…
…………………………………………………
atardı,
kavgamın, kül yüreği,
kaygımın, eriyen rengiyle,
alnından öpmelerin, kuş saâdeti,
sarardı, yeryüzü misâfirliğimizi…
…………………………………………………
gözlerin gülerken, yaşamın sesi kısılırdı,
kulağında, akşamdan kalma bi’ şarkı dinlerdim -cazdan hicâza-,
New Orleans’tan, Mekke’ye yürür gibi dinlerdim, yorulurdum,
ama, önemli olan katılmaktı, ülkenin kutsal yolculuğuna…
…………………………………………………
hâ(y) di, kur saatimizi yine,
sana başlamak vakitlerine…
(sana başlamak; bi’ dirençli kusurdu; kimsenin belini bükemediği…)
…………………………………………………
hay Allah!
bak, rüzgâr dindi;
uçurumdan düşüyor, yaptığımız uçurtmalar…
…………………………………………………
sensizlik, bezgin nakarat; her günüm leylâ,
karanlığın yüzünü gördüm, yokluğunda…
…………………………………………………
kötü bi’ oyuncuyum; anlamam portakaldan filan,
kurbağaları sevsem de, hazzetmem kurbağa bacağından…
yakandan düşemem; uzağı göremem, bu kadar yakından…
…………………………………………………
sensiz; bembeyaz bi’ kağıdım,
gel, her ayın 15' ine boya, ellerimi,
sonra, harca beni,
bozukluğum kalmadı,
haraca bağla düşlerimi,
ben, çok ıslanırım, ölmekten,
yakama yakın tut güllerimi…
…………………………………………………
ölüler, ata değil, faytona binermiş,
(sen sevmezsin ama, n’apayım…)
para üstü yerine, çiçek veriyor,
romantik faytoncular…
hem, ölüler ne yapsın pa(parayı) ?
her gün, tereyağı mı sürüyor, acıyan yerlerine, sağlar? ..
…………………………………………………
yoklamıştım, koklamıştım, ellerinin değdiği yerleri,
bi’ adın da; özgürlükmüş meğer! ..
kodesteyim, şimdi…
…………………………………………………
gökyüzüyle anlaştım; bu gece kaçacağım,
sana büyük bi’ yağmur istedim,
gelir şimdi…
yağmuru kıskandırırca, saçlarından akacağım,
ıslanmadan, al kokla bu şiiri…
6 Şubat 2016 Cumartesi / Gölcük
Halil IşıkKayıt Tarihi : 26.2.2016 23:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!