Yaradanım; dünya yeşilmiş eskiden, rengârenk…
Sarı sarı çiçeklerden, cıvıl cıvıl kuşlara…
Hani neredeler? Ben geldim diye mi kayboldular…
Şimdi bir tarafı soğuk, bir tarafı aşırı sıcak…
Kuraklı yaşıyor bazı bölgeler, açlar, ölüyorlar…
Nerede merhametin? Nerede varlığın? Kitaplarda mı?
Gözleri yaşlı bebecikler muhtaç bir damla süte…
Yaradanım; bir çocuk gördüm köprü altında.
Üşüyor elleri, titriyor, yalnız ve ağlıyordu…
Daha yok altı yaşında belki, siyah uzun saçlı…
Belli değil uzaktan kız ya da erkek olduğu.
Elinde bir dilim ekmek yutkunmaya çekiniyor;
Lakin son lokmanın gidişinde var bir derdi.
‘Bugün doydum ya yarın’ diye…
Yaradanım; insan insanı öldürüyor elleriyle.
Bu kadar mı zalim, acımasız oldu insanlar,
Silahlar susmuyor dünyanın bir ötesinde.
Kanlar; göle, denize, okyanusa bulandı…
Vicdanın rahat mı yaradanım rahatı mı?
Sana edilen dualar neden çağrısız kalıyor?
Söyler misin yaradanım söyler misin?
Yaradanım; bir bebeciğin günahı nedir ki
Cami avlusunda ölüme terk ediyor annesi…
Fakiri istemez evladını parsı yok diye…
Zengini istemez evladını huzuru kaçar diye…
Hesap günü gelince sen ne deyeceksin yaradanım.
‘Seni sınadım, aç bıraktım bana ibadet et diye mi?
Böyle imtihan böyle ibadet olur mu vicdanında…
Yaradanım; korkutmuşsun insanları cehennem diye.
İnsanı ateşe atman sana ne kazandıracak. Cennet mi?
İnsan için cennet; içinin huzur ve mutlu olduğudur…
Madem senden başka ilah yok bu var olan kâinatta…
Göster gücünü, ver insanlara sevgiyi, barışı, dostluğu…
İşte cennet ayalarında o zaman, gerek ölümüne savaş.
Gerek yok derde, tasaya sen istesen olur yaradanım…
Kayıt Tarihi : 24.4.2013 14:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yanlış yorumlanmaması dileğiyle.
![Mehmet Çiçek](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/04/24/yaradan-a-sitem.jpg)
İmtihana gelince; Adı üstünde, imtihan kardeş. İmtihanın nasıl yapıldığını ilkokul okuyanlar bile bilirken senin bilmezlikten gelmen fazlaca garip değil mi? Sınava tabi kılınan kimselerin sınav müddetince her istediğiğini yapması ve hiç bir kuralı tanımaması söz konusu olabilir mi? Elbette olamaz canım kardeşim! Neticesinde iş bulma garantisi bile olmayan sınavlar için herkes nice terler döküp nice katı kurallara boyun eğerken, senin sonsuz bir saadet ve ebedi bir cennet için iç beş günlük dünyadaki bir kısım denemelere isyan etmen sence mantıklı mı? Bence hiç de mantıklı değil kardeşim! Çünkü 'tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz!' Sen hiç ekmeden biçmeden mahsul alanı ve zahmetsizce rahmetlere nail olanı gördün mü? Nimete talip olanın elbette bazı külfetlere de katlanması iktiza eder değil mi? Ama şikayetin çetin olduğundan şikayet ediyorsan, bu da bizim kendi hatalarımız yüzündendir! Rabbimizin lütfettiği onca nimetin şükrü olan ibadetleri yerine getirmeyen ve devamlı surette yasaklarını çiğneyen asi ve nankörlere bu cezalar az bile! Bunlar asıl ceza değil, sadece dünyevi ceza ve ihtarlardır! Zira asıl ceza ahirette olan acıklı ve davamlı olandır!
Küçük çocukların acı çekip aç kalmaları da bizim su-i istimalimiz yüzündendir! Çok kazananlar kazançlarının en az kırkta birini fakirlere verseler di kimse aç ve açıkta kalmazdı! Allah (cc) bize bunun farz kılıp bankalarda para biriktirip faiz almayı haram kılmışken, bizim bu emir ve yasaklara kulak asmayanları kınayacağımız yere Bizi deneyen ve her yaptığımızı karşılığını vermek üzere kaydettiren Allah'a kızmamız, büyük bir hatadır!
Netice; Allah (cc) sizi farz-ı muhal olarak varlık alemine getirip bir kısım imtihanlara tabi tutarak -kazanmak şartıyla- cennetlere ve sonsuz saadetlere namzet kılmasaydı da; Yokluk aleminde sonsuza kadar bıraksa idi daha mı iyi olur du? Böyle bir belaya hiç bir akil insan evet diyemez!
Hayırlı sınavlar efendim.
TÜM YORUMLAR (2)