Yara Şiiri - Mehtap Yıldız

Mehtap Yıldız
5

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yara

sualsiz vakitlerde vururken alnımın taraçasına kan yağmurları
sorguda yıkandı ruhumun kuraklığınca derin
ömrümün sen kokan yanları
secde(sin)de yeminlerimi işlerken toprağın sinesine beş vakti
u/yandı kadınlığımın yüceliğinde
Aşkın şad olan nefesi

yaşamak kahve dibi muhabbetlerde akarken acımtırak bal tadı
döküldü kırmızı güneşin nasırlı ellerinden ayrılık bitevi
dile pelesenk olmuştu acı
affın bir diğer adı
intikam almaktı

sözler büyüdükçe öfkenin kekeme dilinde
intihara bölündü düşlerim zamanın vâveylası içinde
ihtimal sandığım yüzünün her gölgesi düştükçe gül yüzüme
öptü saçlarımı ölümün kıyâmı
bakışlarım gözlerine değince

bekliyordum sensiz son geleceği
seninle gelen her günün bir ertesi

umudu sökük sözlerin yırtıkları öperken kirpiklerimden
ecel sağdı gözlerim
sen içtiğim kıyamet çeşmelerinden

damarlarıma asılmış sahipsiz bu can pazarı içinde
kurumuş susuz değirmenlerde ku/durdukça gür su(s)larım
öğündü bebek suretli sevgim
yanık tenli taş göbeğinde ellerinin
avuçlarında kuru(l)muş şekilsiz kentlerin metruk ekseninde
çıplak yürekli yetim çocuğun rü/yasında büyüyen
sefillik yüceliğince sana olan öfkem
telaş içinde yürüyen
tutarsız bu tükeniş
senin eserin

mateme bürünmüş yaslı siyahlar giyindikçe benliğim(i)
ve sualsiz nefeslerim estikçe sana
çırpındı kader
ölüme takas edilmiş yeminli can iklimimde
kefensiz bir mezar yükseldikçe elleri kesilmiş toprağın cebinde
sana çevrildi dar vakit artığı narin düşlerim
ve göğsüme hicran şarkıları söyleyip
Mahşere uçtu azap kuşlarım

böğrümde kaynadıkça ihanetin öz(ür)lü sözleri
eğreti düş kitapları yazdı hiç zamanlarda ahımın kanatsız melekleri
efil efil içimde bestelenen yetim mısralar üşüdükçe dudak kıvrımlarımda
savruldu tenimi okşayan sayısız intiharlar k/alemin kıblesinde sana
ve uyandı yokluğun dar şafağında ateş kokulu çığlıklar
dillenip yağlı urgan son yaşamak
bağrımı hançersiz yaralar

kaderin hükmünde büyüyen sa(n)cılar giyindikçe mor yüzlü kefenlerini
kustu dudaklarıma sen kokan dermanı ilk sual melekleri
lâl dilimi ıslatan bu ince sızı sana titrerken
yıktı ahuzarın bentini
tenimde yıllanmış Aşkın dertleri

sana uyumuş gecelerde u/yanmadan ilk sabah erken
sızdı ruhuma çift başlı engerek tezden
devrildi nefesim Musallasına Mabedin
hadi
başımı Aşk"a koyun

(sonsuz(a) uyusun ruhum)

.

my

Mehtap Yıldız
Kayıt Tarihi : 17.4.2021 00:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


hep aynı renk

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sahra Tekin
    Sahra Tekin

    Ne çok şiirsin sen içe inceden işleyerek okudukça
    .
    .
    .
    .

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mehtap Yıldız