YYara,
Dün kurtçuklar debeleniyordu beynimin karmaşık kıvrımlarında çürüyüp.
Sancılar doğuyordu gün ve gün öpüşerek fikirlerin mahreminde düşlerle
Kelimeler neşterler vuruyordu zihnime, cümlelerle dörtnala sürülüp
Tozu toprağı oluyordu anılar mahşerde istiflenen kalabalık zihinlerin gölgeden izlerle.
Payda oluyordu her yeni bir gün, zehir damla damla toprakla öpüşürken
Bütün tütsülü fikirleri ve tozlu kadim bilgiler harmanlarda kurumakta
Dünyanın dört bir köşesinden sorular ve cevaplar toplanmış sevişirken
Gözlerdeki ışıltı, eriyen bedenlerden yeşeren kadim fısıltı masumiyetle oynaşmakta.
Gecenin karanlığı kesif kesif sokulurken günün sütten ak zaman dilimlerine
Biriktirip düşünceleri, kaygıları, hüzünleri ve kederleri
Fikirlerle düğümlenmiş o sahipsiz varlık değirmeninde ne varsa öğütmeli
Ölüm türküsü fısıldıyor ardında Azrail ve sonsuzluğun yalancı merdivenleri
Elde durmaz bir titreme ama ne heyecan ne korku, sadece savaş çürümüş zihninle
Hikayeden gittikçe yapancılaşan bir kahraman, sim siyah kefeni üzerinde
Siyah Mürekkep bulaşıyor anlamlara ve kavramlar kana bulanmış
Sorgulamalar cansız, varlık ana karışmış.
Kayıt Tarihi : 30.9.2011 14:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!