Gözlerine paralel cümleler kurardım, dudaklarına eksen eğikliğinde yaklaşarak.
Nefes nefese yakınlaşmalarımızın heyecanından volkanik patlamalar meydana gelirdi içimde.
Dudakları, ah dudakları dudaklarıma değince tüm kara parçalarında felaketler yaşanırdı.
Depremler, seller, toprak kaymaları, çığ düşmeleri, tsunamiler..
Ah Tanrım, göğe yükselen bir peygamber gibi olurdu yüreğim.
Yer yüzünde yeni yüz ölçümleri meydana gelir, yeni bir dünya haritası çizilirdi.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta