Yusuf’un kıssası, dillerde her an,
Anlatıyor bize, bak yüce Kuran,
Kıskançlık yüzünden, pilanlar kuran,
Kullar dile geldi, Yusuf’um diye.
Yusuf’u kardeşi, kuyuya attı,
Babası rüyanın, seyrine yattı,
Hicranı har oldu, gözün kapattı,
Kuyu dile geldi, Yusuf’um diye,
Kervancılar ordan, gelip geçtiler,
Su yerine, güzel Yusuf içtiler,
Yusuf’la beraber, yola düştüler,
Yollar dile geldi, Yusuf’um diye.
Mısır’ın sultanı, almıştı onu,
Züleyha sevdası, ayrı bir konu,
Zindana girmekmiş, meğerki sonu,
Zindan dile geldi, Yusuf’um diye.
Sonunda Züleyha, erdi murada,
Yusuf sultan oldu, Yakup nerede?
Nice haller oldu, bunca arada,
Haller dile geldi, Yusuf’um diye.
Kenan ülkesine, bir müjde gitti,
Yusuf’un hasreti, canlara yetti,
Yılların hasreti, sonunda bitti,
Yıllar dile geldi, Yusuf’um diye.
Şair deloğluyum, halden haller var,
Daha söylenecek, nice kullar var,
Dillerin üstünde, üstün diller var,
Diller dile geldi, Yusuf’um diye.
Kayıt Tarihi : 7.1.2010 10:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!