Sultan Dağları’nın ıssızlığında,
Tele-çağrın düştü birden gönlüme! ..
Kurt kuş aşka geldi can bulağında,
Ülfet pusulası nida-gülüne…
Bu nasıl rabıta? .. Şeffaf, sevecen,
Duyanı esriten özgür iç avaz;
Efsunkâr olduğu kadar evecen,
Dalga boyu delta, rengi turkuvaz…
Düşüncem kanarken yalnızlığıma,
İletin otadı yaralarımı! ..
Düş boyut yaktığın o çivit kına,
Kar beyaz eyledi hüzzam sarımı! ..
Uzaduyum yöntem seni dinlerken,
Ruhum isyanlarda ten darlığına;
Çağrına sezgi-dil cevap yollarken,
Varlığım tuğradır yâr yarlığına! ..
Tanığa gerek yok, bu şiir delil,
Aşk’ın bilinç üstü duyarlığına…
YUSUF BİLGE
• Yarlık: Ferman.
• Tele-çağrı: Telepatiden eğretileme.
• Nida-gülü: Rüzgârgülünden eğretileme.
• Rabıta: 1. Alaka, bağ, 2. Biriyle düşünce veya duygu gücünü kullanarak iletişime geçmek.
• Otamak: Tedavi etmek.
• Çivit: Çamaşırlara özgün beyazlığını kazandırmak için yıkama suyuna katılan mavi renkli bir toz.
• Uzaduyum: Hissikablelvuku, telepati.
Kayıt Tarihi : 20.4.2013 00:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!