Neydi bilmem, neydi sorsam, inci yaş dolmuş gözün,
Gölgelenmiş bağ ve bahçen, târumâr olmuş yüzün.
Şimdi sönmüş gökte âteş, sanki kaybolmuş yazın,
Kâinât'ın sırrı, bildim, vazgeçilmez âh hüzün...
Hep bürünmüş gamla keder, dertle yırtılmış şalın,
Darbe almış bin yerinden, her sefer batmış salın.
saatin kadranında değiştirmez yönümüzü,
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Devamını Oku
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,