Neydi bilmem, neydi sorsam, inci yaş dolmuş gözün,
Gölgelenmiş bağ ve bahçen, târumâr olmuş yüzün.
Şimdi sönmüş gökte âteş, sanki kaybolmuş yazın,
Kâinât'ın sırrı, bildim, vazgeçilmez âh hüzün...
Hep bürünmüş gamla keder, dertle yırtılmış şalın,
Darbe almış bin yerinden, her sefer batmış salın.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman