günü giyinmek diyorum küçüğüm
susturup eskimiş sesleri
yerine yeni gün senfonisi
yaylanın yüzünü düşün
sarının nasıl çayıra çimene döndüğünü
toprağın tepelerini ekmeğe düzleyen sabanı
taşın tohuma selâmını
Toros olsun yaylağın
Topçam'ın serin yeli
yemişenden yüz görümlüğü
kabardıçtan gölgesi
nasıl da sakınır çakaldan kurttan bilirsin
karabaştır ama
dostun sadık elleridir gezdirdiği
küçümen ellerinle sıkı sarmala
bal - şeker olsun azığın
helâldir ana elleriyle sunulmuş
Anadolu armağanı özlemedir sardığı
dağı giyinmek diyorum küçüğüm
ovayı koyağı beli beldeyi
her sabah yeniden
atıp eskilerini oracığa
umudun renkleriyle yürümek
gelinciğin ömrünü düşün
çiğdemin sümbülün çakır dikenin
nasıl da tutmuştur inadın üzengisini
bir haftalık bile olsa süzülme hakkı
nasıl da iç yakar salınmaları
diyeceğim
yeryüzünün en cilveli yeridir yaşamak
sevinme sepetin hep dolu olmalı
dağıtmaya alışmalı elin
sargısı düşmüş yaralara sargı olmaya
ki vardır umudun da bir bildiği
taşın emzirdiği ardıcın
duvarın yüzündeki kaparinin
ne türküsüdür söylediği
düş'ü giyinmek diyorum küçüğüm
silkip kirini geçmişin
geleceğin öpücükten renkleriyle
kucaklayan gökyüzü
gelincikten gözleriyle aşka çağıran
yâr renginde yeryüzü
Ali Tekmil / 17.03.2007 - Urla.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 17.3.2007 21:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!