Sen bana yar olacaktın leyli leyli
Sen bana yar
Sen yüreğimde açan gül olacaktın
Gül olacaktın
Sabahlarıma güneş
Saçlarıma rüzgar
Ömrüme bahar olacaktın yar
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
tebrikler. çok akızı bi şiir olmuş. ancak....
:) şu leyli leyli gibi halk edebiyatı kökenli sözleri modern şiirlerde kullanmasak sanki daha güzel olucak. haksız sayılımam di mi.
ayrıca sizi hep şiir sayfamda görüyorum saolasınız. maviolbudem rumuzunuza bi anlam veremezdim. taaa ki antolojinin bu yeni formatıyla profil sayfasına eklediğiniz şu cümleyi görene kadar. sizde de bi mavi fetişizmi veya tutkusu var dyebilirmiyiz. benim ismimin anlamı maviymiş Farsça sanırım. ama oldum olası da sevdiğim bi renktir. çeştili isimlerim oldu arkadaşalrın taktığı yıllardır. göbek adımdan dolayı -mavi bahar- gibi. veya mavi peri gibi ya da mavi şiir gibi. ve şu an safir. bilirsiniz safir taşının bi çok rengi vardır ama en güzeli mavidir. buz gibi. asil..
neyse lafı uzatmim. sevgiler.
Sen bana yar olacaktın leyli leyli
Sen bana yar
Sen yüreğimde açan gül olacaktın
Gül olacaktın
Sabahlarıma güneş
Saçlarıma rüzgar
Ömrüme bahar olacaktın yar
Bahar olacaktın
Sevişme vakitlerin de iklimler getirecektin
Güz ortası zamanda tenin yaz olacaktı
Tenin yaz olacaktı yar
Kulaklarında sesim
Aşka verdiğim nefesim
Üşüyen tenimi
Isıtan olacaktın yar
Isıtan olacaktın
İçime doğdu hüzün
Ömrümde hazan mevsimi
Günüme düştü gözün
Yüreğimdesin özüm
Sen bana yar olacaktın leyli leyli
Sen bana yar...
Kaleminiz hoş, içten, yalın ama yavan değil... Kutluyorum. Saygılar.
Fransızca rythme, İngilizce rhythm, Osmanlıca vezin/ âhenk anlamına gelen ritim,aslında bir müzik terimidir;düzenli aralıklarla yinelenmeyi esas alır. Şiiri müzikle ilişkilendiren yaklaşımlar, ritim öğesine vurgu yapar. Modern şiirde semantik ( anlamsal ) düzey estetik bütünlüğe damgasını vurmuştur; bu nedenle diğer şiirsel öğelerin yanında ritim ve müzikalite de şiirsel anlamın kurgusunda yepyeni tanımlar edinmiştir. Modern dönemde, özellikle de 1910'larda Fransa'da Apollinaire ile başlayan L'esprit nouveau (Yeni Ruh) anlayışının etkisiyle, şiiri düzyazıdan kesin olarak ayıran, önceden tanımlanmış bir söz sanatları listesine indirgeyen anlayıştan uzaklaşılmıştır. Bu yalnızca Apollinaire gibi yenilikçilere özgü bir tutum da değildir. İngiltere'de T. S. Eliot gibi siyasal ve felsefi açıdan muhafazakâr bir çizginin savunucusu olan bir şair bile, şiirin gündelik dilden beslenmesi gerektiğini, ancak bu besinle kendini yenileyebileceğini öne sürmüştür. Klasikçilikle yenilikçiliğin kesişme noktalarından birini oluşturan Fransız şair Paul Valgry ise, 'şiirin gündelik konuşma dilinin içinde özel bir bölge olduğunu' söyleyerek aradaki yakınlık kadar farklılığa da dikkat çekmiştir. Valery'ye göre, şiirle düzyazı arasındaki farklılık, yürümekle dans etmek arasındaki farklılığa benzer.Çolakoğlu’nu bu şiirinde yürümek ve dansetmek iç içe girmiştir.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta