“Kün” emriyle havada nur saçan bulutlar var,
Fezadan yeryüzüne yansıyınca gözleri kamaştıran ışıklar...
Geceden anlam verilemeyen en güzel muştu var.
Kâinata neden olan yârin gelişinden,
Garip düşen yaşların umudu var.
Yâr asırlardır, cennet kapısı kızlara merhametsizdik,
Çoraklaşmış kalplerimizde secdesizdik,
Ruhsuz putlardan anlamsızca abıhayat bekleyen bizdik,
Dur durak bilmeyen nefsin cehaletine susayan da bizdik.
Yâr gelişin doğudan batıya aydınlık bir nur,
Izdırap içindeki mazlum, kimsesiz kalplere sürur,
Kisra’nın sütunlarına dehşetle düşen yağmur,
Gaflete düşmüş olan kalpleri,
Korkuyla titreterek zuhur eden nur.
Yâr nübüvvetin sırtında sevgine sımsıkı sarıldım,
Hira’da ruhunu okşayan elçinin kanadıydı rüzgârın,
Şanın yayılıyor, nur saçıyor yeryüzüne adım adım,
Yoluna kopan fırtınada düşen bir baş, bir başta ben olsaydım.
Yâr, satır satır iniyor kalbine tüm hükümler,
Okudukça yere seriliyor dünyayla alevlenen hülyalarım.
Sarıyor seni, sana meftun yaşlarla âşıkların,
Yamacına düşen bir damla yaş, bir damla yaşta ben olsaydım.
Yâr, üstüne tufan gibi yağan hırçın küffarın ocağı,
Devriliyor devrilmeyen devrim, görünüyor artık son çatlağı,
Benliklerini sarsınca makberi kendine yol edenlerin sancağı,
Dikiliyor Kureyşlilerin kalbine, gök kubbeden inen davanın bayrağı.
Yâr, semadan mazlumun başına inen merhametin başıydın,
Uhud’da hüzünlü kalplerin figanında da şefkatine sarıldım,
Sana uzanıyor kılıçlar, kalkan olmuş can kardeş saydıkların,
Orda uğruna düşen bir can, bir can da ben olsaydım.
Yâr, ihtilallerin vardı, en güzeli ahlakın,
Gülle kuşandı; ensarın, muhacirin, senle yürüyen ashabın,
Doğan güneşin kutlu bir zaferidir Kâbe’ye ilk tavafın,
Orada gülen gözlerini gören bir sabi, bir sabi de ben olsaydım.
Yâr, çağırıyor seni bize yâr eden, refik-i âlân,
Hüzünle doluyor kalpler, yanıyor içimdeki sevdan.
Ansızın düşüyor âşıkların gözlerine vuslatın,
Semadan seriliyor yeryüzüne, güllerle donatılmış yolların;
Seni yaşla uğurlayan bir göz, bir nefes, bir kuş da ben, ben olsaydım.
Yâr, özleminle gözlerime düşen alevli bir yaşla sulandım,
Ruhumda sönsün diye ruhumu bıraktıklarına yasladım,
Yürüyorum adım attığın topraklarda bir tozum, bir dumanım;
Yâr, bastığın topraklarda bir kum, bir kum tanesi de ben olsaydım.
Kayıt Tarihi : 6.5.2024 03:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!