Yine geldi akşam; ömre bir gün zarar oldu...
Bastı karanlıklar..Tüm dertlerim azar oldu...
Ne okuyup ne de yazma bilirdi bu fani...
Senin derdinden böyle durmadan yazar oldu
Yar zülüfleri bölük bölük sermiş gerdana
Sol yanımda bir sancı, gönlüm tarumar oldu..
Cayır cayır tutuşmuş yanarken bu kaside
Sen yalansın dedi.. Sevgim hepten inkar oldu..
Hangi kitaba reva değil ki bu sevdamız..
Al yanaklardan öpmek bile yer yer ar oldu...
Bir tebessüm yarılırdı yüzünde ikiye
Ben de sanırdım bu sevdama bir ikrar oldu
Nerden aldın bu yakıtı insafsız sevgili
Pişe pişe yüreğim dilim dilim nar oldu
El alem at oynatıp cirit atar havaya,...
Bilmem bu dünya bana niye böyle dar oldu..
İki gönlü bir yastıkta koymaz ki bu felek
Gah hain, gah inat şimdi de bir ağyar oldu...
Vaki olmaz şikayet sevgiliye. Ve.lakin
Diri diri yandım; bu gönlüm çok bizar oldu
Selam olsun Kerem-Yusuf-Ferhat yoldaşlarım
Cihanda sadece bizlere mi nazar oldu...
İlhami’nin varlığı; helal olsun bu aşka...
Kalan üç-beş arşındır o da bir mezar oldu...
İlhami Bulut
11.12.2007
Çok söyletme İlhami depreştirdin yaramı
Yar aşkına Gürkani gurbeti gezer oldu….... Âşık Gürkan
Kayıt Tarihi : 11.12.2007 16:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gerek biçim ve gerekse içerik yönüyle sağlam bir donatıda olması için şairler bütün kuralları titiz uygularlar.
Sayın BULUT'un bu sayfaya düşen ''Yar Kasidesi''ni dikkatlice inceleme olanağı buldum.
Vurgulamalıyım ki çağrışım yönüyle anılan türle özdeşleşen önemli uyum kombinezonları yakalanmış.
Türün katı ölçü prensipleri gözardı edilmek koşuluyla şiirin içeriğine bakıyorum.
Her şiir yaşantımızın bir kesitini ele verir aslında.Bu şiirin beyitlerine konulan sevi kareleri ,aslında bir büyük karenin parçaları gibi duruyor ve bütüncül güzellikten izler taşıyor.
Yakın çevresinde olup biten gelişmelerin benzerlerinin kendisi için de gerekli olduğunu bilen iç ses,kazanım açısından yoksunluk içinde oluşunu iç hesaplaşmalar yöntemiyle gerçekleştiriyor.
Bir çıkışsızlığa saplanıp kalmayı :
''Vaki olmaz şikayet sevgiliye. Ve.lakin
Diri diri yandım; bu gönlüm çok bizar oldu ''
beyitinde açıkça ortaya koymaktan kaçınmayarak belki de klasik şiirin çok özgün anlatılarına koşut ivmeyi yakalıyor.
Sevdanın bireyi hırpalayan yönü ve derin etkisi şiiri yansıtılmalıdır.Bu anılan olgunun doğasında var sayılan bir yaklaşımdır.
Sayın BULUT bu gerçekliğin ayırdındadır.Bu nedenle:
''İki gönlü bir yastıkta koymaz ki bu felek
Gah hain, gah inat şimdi de bir ağyar oldu... ''
diyerek asıl suçu ''feleğe'' yıkmayı başarıyor.
Şiirin bir başka beyitinde örnekleme yolunu yeğleyerek Kerem'i,Ferhat'ı,Yusuf'u yazgı ortaklığı bakımından eşit görmeyi de unutmuyor.
Böylelikle sevdanın -bir bakıma- ''kavuşamama'' metaforunu kabulleniyor ki bu nedenle sorusunu :
''Selam olsun Kerem-Yusuf-Ferhat yoldaşlarım
Cihanda sadece bizlere mi nazar oldu... ''
şeklinde soruyor.
''Bizlere mi nazar oldu'' sözde sorusuyla nitelikli bir''Tecahül-i Ârif '' uygulndığını söylemek olası.
Şiirin ilerleyen beyitlerinde özgün motiflerle donatımlar sürüyor.Taç beyiti harika bulduğumu söylemeliyim.
''Hangi kitaba reva değil ki bu sevdamız..
Al yanaklardan öpmek bile yer yer ar oldu... ''
mısralarından oluşan ikili blok bana ,''beyt-ül kaside'' havası verdi.
Sözün özeti;korumasız ve mazlum bir ses vardı şiirde.Sevda'nın çıkışsızlığının hesaba katılması gerçeği canlılığıyla şiirdeydi.
Dostum BULUT'u bu zarif işçiliğinden dolayı kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (41)